22 Temmuz 2009 Çarşamba

Matchsticks



Verilen şekildeki istenen sayıda kibriti kaldırarak istenen sayıda kare elde etmemizi isteyen eğlenceli bir zeka oyunu. Zamana karşı da yarışacağınız bu oyun ingilizce olduğundan iki cümleyi açıklayayım. "Take away matches x to from y squares" cümlesi her bölümde karşınıza çıkacaktır. x ve y yerine değişik sayılar gelecektir. Tam olarak , " x tane kibriti kaldırarak y tane kareyi elde et " anlamına gelecektir. Biraz zor bir oyun.

Aşağıdan indirin...
http://uploaded.to/file/phwcop

Devamı Burada!!!

Sudoku Deluxe





Güzel bir sudoku oyunu daha...Meraklısına.Aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

İNDİR:
http://rapidshare.com/files/128491152/Sudoku_Deluxe.rar

Devamı Burada!!!

Gomoku



Gomoku oyunu diger zeka oyunlarına benzese bile oyuna başladıktan sonra farklı olduğunu göreceksiniz. Dikey yatay ve çapraz olarak kendi taşını 5 adet yanyana ilk dizen oyunu kazanıyor. Ama bilgisayarı yenmek kolay, beklediğiniz kadar da kolay olmayabiliyor, çetin bir mücadele oyunda sizleri bekliyor. Oyunu oynamak son derece kolaydır, oynarken genelde mouse a ihtiyacınız olacak.

İNDİR:
http://www.aolej.com/files/gomoku.zip

Devamı Burada!!!

Solotest 1.0



Çocukluğumuzdan zeka geliştirici olarak oynadığımız oyunların başında gelirdi..Oyuncakçılarda satılan "SoloTest" oyunui Bilgisayara uyarlanmış hali.Çok kişinin bildiği ve zevkle oynadığı, zeka geliştirici ve tek kişilik bir oyun. Artı (+) işareti şeklinde, kalınlığı 3 tane şeklinde dizilmiş piyonların toplamı 44 ve en ortadaki 1 hane boş. Piyonlar sağa, sola, geriye ve ileri başka piyonların üzerinden atlayıp, kırarak oynayabiliyorlar. Böyle böyle tek bir piyon bırakmaya çalışıyorsunuz. Oyun kolleksiyonunuz zenginleşsin.Bu oyunu indirin.

Oyun nasıl oynanır?
Oyun alanında 44 tane piyon bulunmaktadır. Oyuncunun amacı, bu piyonları mouse yardımı ile taşıyarak; mümkün olduğu kadar az piyon bırakmaktır. Taşıma sırasında piyonlar ancak ve ancak bir piyon üzerinden atlatılabilir.

Mouse Kullanımı:
Sol Tuş: Piyonlar üzerinde iken kullanıldığında piyonların taşınmasını, piyonlardan arta kalan oyun alanında kullanıldığında ise formun taşınmasını sağlamaktadır.
Sağ Tuş: Formun herhangi bir yeri tıklandığında menünün görüntülenmesini sağlar. Bu menü ile yeni oyun açabilir, oyunu kaydedebilir veya kaydettiğiniz bir oyunu açabilir, oyun hakkında penceresini açabilir ve hatta oyundan çıkabilirsiniz.

Oyun Sonuçları:
1 Piyon: Bilgin
2 Piyon Zeki
3 Piyon Çok iyi
4 Piyon İyi
5 Piyon: Orta
6 Piyon Kötü
7 Piyon Çok Kötü
+8 Piyon Geri Zekalı (Sözüm meclisten dışarı-öyle diyolardı :))

İNDİR:
http://www.ozcombilisim.com/freeware/solotest.rar

Devamı Burada!!!

Chessmaster Grandmaster Edition



Harika bir satranç oyunu.Görsellik olarak da harika tasarlamıslar.Bu da oyunun kalitesini artırmış.

Aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

İNDİR:
http://rapidshare.com/files/99325990/ChessM-GM_johnnypea.part01.rar
http://rapidshare.com/files/99326217/ChessM-GM_johnnypea.part02.rar
http://rapidshare.com/files/99326349/ChessM-GM_johnnypea.part03.rar
http://rapidshare.com/files/99326519/ChessM-GM_johnnypea.part04.rar
http://rapidshare.com/files/99326657/ChessM-GM_johnnypea.part05.rar
http://rapidshare.com/files/99326815/ChessM-GM_johnnypea.part06.rar
http://rapidshare.com/files/99327024/ChessM-GM_johnnypea.part07.rar
http://rapidshare.com/files/99327151/ChessM-GM_johnnypea.part08.rar
http://rapidshare.com/files/99327311/ChessM-GM_johnnypea.part09.rar
http://rapidshare.com/files/99327427/ChessM-GM_johnnypea.part10.rar
http://rapidshare.com/files/99327557/ChessM-GM_johnnypea.part11.rar
http://rapidshare.com/files/99327689/ChessM-GM_johnnypea.part12.rar
http://rapidshare.com/files/99327820/ChessM-GM_johnnypea.part13.rar
http://rapidshare.com/files/99327962/ChessM-GM_johnnypea.part14.rar
http://rapidshare.com/files/99328186/ChessM-GM_johnnypea.part15.rar
http://rapidshare.com/files/99328508/ChessM-GM_johnnypea.part16.rar
http://rapidshare.com/files/99328800/ChessM-GM_johnnypea.part17.rar
http://rapidshare.com/files/99329156/ChessM-GM_johnnypea.part18.rar
http://rapidshare.com/files/99329371/ChessM-GM_johnnypea.part19.rar
http://rapidshare.com/files/99329502/ChessM-GM_johnnypea.part20.rar
http://rapidshare.com/files/99329704/ChessM-GM_johnnypea.part21.rar
http://rapidshare.com/files/99329844/ChessM-GM_johnnypea.part22.rar
http://rapidshare.com/files/99329958/ChessM-GM_johnnypea.part23.rar
http://rapidshare.com/files/99330116/ChessM-GM_johnnypea.part24.rar
http://rapidshare.com/files/99330295/ChessM-GM_johnnypea.part25.rar
http://rapidshare.com/files/99330451/ChessM-GM_johnnypea.part26.rar
http://rapidshare.com/files/99330597/ChessM-GM_johnnypea.part27.rar
http://rapidshare.com/files/99330777/ChessM-GM_johnnypea.part28.rar
http://rapidshare.com/files/99330932/ChessM-GM_johnnypea.part29.rar
http://rapidshare.com/files/99331082/ChessM-GM_johnnypea.part30.rar
http://rapidshare.com/files/99331274/ChessM-GM_johnnypea.part31.rar
http://rapidshare.com/files/99331419/ChessM-GM_johnnypea.part32.rar
http://rapidshare.com/files/99331534/ChessM-GM_johnnypea.part33.rar
http://rapidshare.com/files/99331722/ChessM-GM_johnnypea.part34.rar
http://rapidshare.com/files/99331877/ChessM-GM_johnnypea.part35.rar
http://rapidshare.com/files/99332066/ChessM-GM_johnnypea.part36.rar
http://rapidshare.com/files/99332150/ChessM-GM_johnnypea.part37.rar

Devamı Burada!!!

Sudoku Epic 4.43



Sudoku oyunu severler için güzel bir sudoku oyunu.Oyunda 5 zorluk derecesi ayarlaması ve 5 büyüklük ayarlaması seçeneği mevcut.Ayrıca oyunda zamana karşı da yarılıyorsunuz.Oyunu "save" ve "load" seçenekleri de güzel taraflarından.Buyrun aşağıdan indirin.

İNDİR:
http://rapidshare.com/files/198134001/Kristanix.Games.Sudoku.Epic.v4.43.GAME-Lz0.rar

Devamı Burada!!!

2. derece denklemler 2

Daha önce 1.bölümünü yayınladığımız konunun 2.bölümünü sitemizden izleyebilirsiniz.

Öncelikle videoyu hazırlayan ekolhoca sitesine teşekkür ederek videoyu yayınlıyoruz.

Ekolhoca sitesine teşekkürler...

2. derece denklemler konusu hakkında merak ettiklerinizi ve bilmediklerinizi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.İyi seyirler.....


Devamı Burada!!!

2. derece denklemler-1

Öncelikle videoyu hazırlayan ekolhoca sitesine teşekkür ederek videoyu yayınlıyoruz.

Ekolhoca sitesine teşekkürler...

2. derece denklemler konusu hakkında merak ettiklerinizi ve bilmediklerinizi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.İyi seyirler.....


Devamı Burada!!!

E.B.O.B. ve E.K.O.K

Öncelikle videoyu hazırlayan ekolhoca sitesine teşekkür ederek videoyu yayınlıyoruz.

Ekolhoca sitesine teşekkürler...

E.b.o.b ve e.k.o.k konusu hakkında merak ettiklerinizi ve bilmediklerinizi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.İyi dersler....

Devamı Burada!!!

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Matematik ve Firavunlar

Mısır bilimciler, bulunmuş olan birkaç matematik papirüsü sayesinde antik Mısırlılar'ın hesaplama ve ölçümleme sistemleri hakkında bazı şeyler bilmektedirler. Bunlar, o zaman ortaya çıkan bazı sorunların nasıl çözüldüklerini göstermektedir.

En ünlülerinden biri, bugün British Museum'da sergilenen Rhind Matematik Papirüsü'dür. Bu sorunlara gelirsek, Mısır bilimcileri antik Mısırlılar'ın ağırlık, ölçü ve hacim hesaplamalarından ortaya çıkan farklı miktarlarla nasıl baş ettiklerini keşfetmişlerdir. Bunlar aynı zamanda açıları nasıl ayarladıklarını da göstermektedir.

Bugünün modern dünyasında bir açıyı ölçmek için bir daireyi 360 dereceye tamamlayan iletkiler kullanmaktayız. Her derece 60 dakikaya ve her dakika da 60 saniyeye bölünmüştür. Antik Mısırlılar ise, açıları hesaplamak için oldukça farklı bir yöntem kullanıyorlardı. Bu, dik açılı bir üçgenin uzun kenar oranı üzerine dayanıyordu. Sonuç olarak her türlü açıyı eğim olarak hesaplayabiliyorlardı. Benzer bir sistem, otoyollarda tepe eğimini gösteren eski tip tabelalarda görülebilir. Bunlar bir tepenin eğimini l :6 gibi sayısal oranlarla gösterirlerdi. Bunun anlamı, ufuk çizgisinden dikeye doğru açının altı eşit parçaya bölünmüş olduğudur.

Aynı şekilde antik Mısır'da da bir eğimin açısı seked olarak bilinen tam bir oran sayısıyla ifade edilirdi.

Anlaşıldığı gibi, bu teknikler Marlborough Downs'daki antik İngilizler'de de gözlem yapmak için hayati önem taşımaktadır.

Antik Mısırlılar'ın kullandığı yöntemi anladığımızda, Büyük Piramit'detci 51 derece-51 dakika gibi "garip" eğim açılarının oluştuğu da ortaya çıkmaktadır. Bu, piramidin yüksekliği ve tabanı arasındaki sayısal orandan kaynaklanmaktadır. Bu da Büyük Piramit'de 7:11'dir. Bu, piramitler hakkında okuduğum hiçbir kitapta bulamadığım basit bir gerçektir ve bütün piramitler için geçerlidir. Piramitlerin sayısal anahtarı, tabanlarının yüksekliklerine olan orantısında yatmaktadır.

Pratik açıdan -ki, antik Mısırlılar kesinlikle pratik insanlardı- bu yöntem, piramit yapılırken doğru eğim açısının korunup korunmadığını sürekli olarak kontrol etmek için en kolay yoldu.

Ama burada cevaplanması gereken soru, Giza Platosu'ndaki piramitlerde antik Mısırlılar'ın neden farklı eğim açıları kullandıklarıdır. Farklı oranlar neden önemliydi? Formül oluşturulduktan sonra diğer hepsinin Büyük Piramit'le aynı oranla yapılması daha pratik ve kolay olmaz mıydı?

Mısır bilimciler, bizi firavunların her birinin kendi bireyselliklerini ifade etmek için bu yönteme başvurduklarına inandırabilir. Ama başka bir neden daha olabilir. Belki de kullandıkları oranlarda farklı sembolik bağlantılara yönelmek istiyorlardı.

7:11 oranına dayanan en azından bir piramit daha vardır. Giza'nın 160 kilometre güneyinde kalan Meidum'da bulunan bu piramit, Keops'un babası Senefru'ya adanmıştır. 5. Hanedanlık'dan Sahure'ye adanmış olan ve Abusir'de bulunan başka bir piramidin de eğim açısı 51 derece 42 dakika olarak hesaplanmıştır. Bu, Büyük Piramit'in açısının kesiridir ve aynı şekilde 7:11 oranını kullanmaktadır. Diğer birçok Mısır'da olduğu gibi Sahure Piramidi'nin de sorunu, dış yüzeyi çok fazla zarar gördüğü için doğru açının tam olarak hesaplanamamasıdır.

Kefren Piramidi'nin eğim açısı, M.Ö. 2278'den 2184'e kadar hüküm sürmüş olan 6. Hanedanlık'dan II. Pepi'ninkiyle aynıdır. Bu piramit şu anda kalıntı halindedir ama kalıntılardan eğim açısını hesaplamak mümkün olmuştur. Daha sonraki Mısır piramitlerinin yapısı, Giza Platosu'ndakilere göre daha basittir ve zaman içinde çok fazla zarar görmüşlerdir. Birçoğu şu anda moloz halindedir. Ama Kefren'deki eğim açısı (3:4:5 üçgenini temel almaktadır), Rhind Matematik Papirüsü'nde açığa kavuşmuştur. Buna göre, antik Mısırlılar'da bu oran iyi biliniyordu.

Antik Mısırlılar'ın 3:4:5 üçgenini bilmediklerini savunan Mısır bilimcilerinin hatırına hipotenüs uzunluğu (5) hiç verilmemiştir. Ama piramitleri de içine alan matematiksel sorunlar, yüksekliğin taban uzunluğuyla orantısı olarak açının "seked"i şeklinde açıklanmıştır. 3:4:5 üçgeninde seked, 3:4 orantısıdır. Ama hipotenüsün uzunluğu hiç verilmezken, bunun nedeni Mısırlılar'ın bu uzunlukla hiç ilgilenmemiş olmalarıdır.

Büyük Piramit veya Kefren Piramidi gibi kesin ölçüm becerileri gerektiren muhteşem anıtları tasarlayabilen ve inşa edebilen insanların kullandıkları üçgenlerin hipotenüs uzunluklarıyla ilgilenmediklerine inanabilir miyiz? Ölçümlerinde tutarlılık arayan her insan, sayı, biçim ve geometri arayışlarında her türlü uzunluk ölçülerini elbette ki hesaplayacaklardır. Bu, çalışma yöntemlerinin temelidir. O halde, üçüncü kenarın uzunluğunu gizliden gizliye bildiklerine dayanarak sadece 3:4 oranını kullanmaya devam edeceğiz.

Giza piramitlerinde kullanılan taban-yükseklik orantısı, antik Mısırlılar tarafından kesinlikle biliniyordu. Birçok matematik metninde verilen örneklerde bu açıktır. Tabii ki piramitlerde kullanılan oranların keyfi olarak seçilmiş olması da mümkündür. Ancak bu özellikler, Mısırlılar'ın sanatsal ifade biçimlerinin hepsinde ortaya çıkmakta ve sayı sembolizmine verdikleri önemi vurgulamaktadır.

Bu oranların belli dini kavramları ifade eden anlamlar taşımaları yüksek olasılıktır. Diğer bir deyişle, Giza'daki yapıların tamamı kasıtlı bir şekilde ruhsal bir konuyu ifade etmek için yapılmıştı. Bu, piramit tasarımcılarının üç piramidin her birinde neden farklı eğim açılarını seçtiklerini açıklamaktadır.

The Orion Mystery'de Bauval ve Gilbert, Giza piramitlerini Orion takımyıldızına ve özellikle Orion kuşağındaki yıldızlara bağlayan kanıtlar göstermişlerdir. Bu takımyıldız aynı zamanda İsis ve Osiris mitinde de karşımıza çıkmaktadır ve daha önce de söylediğimiz gibi, bu piramitler üç temel ilah grubunu temsil etmek için yapılmış da olabilir; Osiris, İsis ve Horus'u.

Devamı Burada!!!

Matematik Nasıl Matematik Oldu ?

İki macar soylusu matematik yarışması yapmaya karar verirler. Yarışma kurallarına göre taraflar sırasıyla birer sayı söyleyecekler ve en yüksek sayıyı söyleyen yarışmayı kazanmış sayılacaktır. "Peki" der soylulardan biri "sen başla" . Öteki soylu uzunca bir beyinsel çalışmadan sonra ürününü ortaya koyar "üç !". Sıra birinci soyludadır.

Onbeş dakika kadar kendisinden ses çıkmaz. Ama yüz ifadesinden bütün benliği ile düşünmekte olduğu bellidir. Nihayet acı gerçeği teslim etmek zorunda kalır : "sen kazandın".

Şimdi çoğunuz bu yazıyı okuduktan sonra garip şeyler düşünebilirsiniz :). "Soylu moylu bir insan bu kadar da ebleh olamaz".Neden ? Çünkü aşağı yukarı 5000 yıldır insanoğlu(soylular dahil) üçten yukarı saymasını biliyor.

Bugün insanoğlu yalnızca sayı saymasını bilmiyor. Geometri, cebir biliyor. Sonsuz küçüklerle uğraşıyor ve türev alıyor, tümlev alıyor. Türevsel denklem çözüyor. Olasılık kuramıyla, çizge kuramıyla, topolojiyle uğraşıyor.

Matematik dediğimiz bu uçsuz bucaksız bilgi denizini nasıl yarattı insanoğlu ? Bir görüşe göre içinde bulunduğu toplumun "üstünde" yaşayan matematikçilerin eliyle. Buna göre matematikçiler etkinliklerini içinde yaşadıkları toplumdan bağımsız olarak sürdürürler. Ama doğal olarak ortaya konan ürün teknolojiyi etkilediği için matematik toplumsal değişmede etkidi olur. Matematikçiler bu etkinlikleri süresince kendilerine hoş gelen ya da uygun gördükleri kavramlar, soyut varlıkları - biraz da keyfi biçimde- yaratırlar ve bundan sonra herşey mekanik bir mantıksal kıyas yöntemiyle önermeler zinciri halinde büyür, gelişir. Matematikçinin bu somut gerçeklikten uzaklığı, doğal ki onun ortaya işe yarar bir ürün koymasına engel değildir. Hatta çoğu kez bu ürün çok çeşitli uygulama alanları bulur. Böylece matematikçi içinde bulunduğu toplumu etkiler, ama metametik salt matematikçinin ürünüdür. Böylece döner, dolaşır toplumun gelişmesindeki itici gücün toplumdaki deha sahibi bilge kişiler olduğu sonucuna varırız.

Bu görüş gerçekliğin üstünkörü bir biçimde yorumlanmasından kaynaklanır. Matematikçiyi toplumdan soyutlayıp fildişi kuleye hapseder ve matematiksel gelişmenin matematikçinin iradesiyle kendiliğinden olduğunu varsayar. Oysa matematikçi ile içinde yaşadığı toplum ayrılmaz bir bütün oluşturur. Bu bütünlüğü gördüğümüz zaman ancak, nasıl olupo da toplumun teknolojik gereksinimlerini karşılayabilmek için matematiğin yavaş yavaş ama emin adımlarla bugünkü durumuna geldiğini anlayabiliriz.

Matematik yaşamın nesnel koşulları, onun varlığını gerektirince dünyaya geldi. İlk matematikçi belkide sürüsündeki hayvanları saymaya çabalayan bir çobandı ?

Tarımla uğraşan toplumların en ilkeli bile mevsimlerle ilgili sayısal bilgiye gereksinim duyar. Bu ise takvim yapma ile ilgili sorunların çözümünü gerektirir. İlkel toplumların hemen hepsinin takvim tutma, dolayısıyla astronomiyle ilgilendiklerini biliyoruz.

Fenikeliler gibi tüccar gemici toplumların ekonomilerinin bir muhasebe sistemine, mirası bölüşme kurallarına, denizcilik sanatına, kısacası aritmetik,geometri, astronomiye olan gereksinimleri tartışma götürmez. Bu gelişme ticarete dayanan her uygarlıkta yer alır. Babil'de ve eski Mısır'da aritmetik ve gometrinin, Hindistan'da da cebirin başlaması işte bu gelişme sonucudur. Eski Mısır'da Nil taşkınlarından sonra toprak sınırlarının yeniden saptanması sorunu da geometrinin Mısır'a özgü itici öğelerinden biriydi.

Toplumsal yaşamın gerektirdiği matematiksel gelişme belli bir düzeye eriştikten sonra matematik artık yalnızca uzmanların anladıgığı bir meta haline geldi. Toplumun egemenlerinin bir araya getirdiği ve beslediği bu uzmanlar toplumda bir kast oluşturdular. "Gizli Şeyler"i elinde tutan bu insanlar tekellerindeki bu bilgi birikimi dolayısıyla toplumda büyük güç kazandılar.

Şimdi buraya "gizli şeyleri" ellerinde tutan bu insanları yazımın başında sözünü ettiğim "toplumun üstünde yaşayan matematikçi" kavramı ile karıştırmamak gerek. Tam tersine bu kişiler "gizli şeyleri" ile toplumun gereksinme duyduğu işlevleri yerine getirdikleri için güçlüydüler. Örneğin Mısır'da zamanı kahimler ölçerdi. Zaman gündüzleri güneşi, geceleri de yıldızları gözleyerek ölçülürdü. Nil taşkınlarının ne zaman olacağınıda belirlerdi kahinler. Gene "gizli şeyşerin" içinde dairenin, çokgenlerin alanlarının, basit bazı cisimlerin hacimlerinin nasıl bulunacağı da vardı.Örneğin üstü kesik bir pramitin hacmini bulabiliyordu kahinler.

Ancak gene de matematiğin bu yalnızca uzmanlarca bilinir olma niteliği sayı ve şekil konusunda belli bir gizemcilik de yaratmadı değil. Özellikle pisagorcu gizemciliğin Yunan bilim ve Felsefesi üzerindeki etkisi dikkati çeker.

Yunan toplumu üretimde kölelerin kullanıldığı, bu nedenle de üretimi artırmak için teknolojik gelişmeye pek gereksinme duymayan bir toplumdu. Bu durum toplumun egemenlerinin somut gerçeklikten uzaklaşmalarına yol açmıştı. Bu toplumsal yapı Yunan matematiğine gerçekten özgün bir nitelik kazandırmıştı: Uygulamayı hor görmek. Yunanlıya göre bir ürün uygulanabiliyorsa matematik olmazdı. Olsa olsa zanaat olabilirdi. Bunun sonucu Yunanlu nesnel gerçeklikten kaçar, onu yadsır oldu.

Yunan toplumunun bu yapısı Yunanlıların soyutlama ve akıl yürütme de gösterdikleri ilerlemenin nesnel tabanını oluşturur. Aynı zamanda bu yapının Yunanlaıların salt akıl yürütmekle gerçeğe ulaşabilceğine olan inançlarını doğurduğunu söylemek de yanlış olmaz. Bu nedenle yunan toplumu matematiğe modern anlamda kanıtlama tekniği kazandıran ilk toplumdur. Matematiği ilerletmek için yalnızca akıl yürütmeye dayanan Yunanlılar, geliştirdikleri kanıtlama yönemiyle, matematiğin daha sonraki dönemlerdeki gelişmesinde birincil etken olmuşlardır.

Yunanlı geometricilerin bu yolla elde ettikleri eşsiz başarı Yunanlıların nesnel gerçeklikten büsbütün uzaklaşmalarına yol açar. Örneğin Pisagorculara göre ,gerçek,güzellik ve iyi bir bütün halinde "sonluda" ve " duranda" aranmalıdır. Bu eğilim yunanlı geometrcilerin akıl yürütmelerindeki durağanlığı ve hareketsizliği açıklar. Örneğin Zeno, çok yaygın bilinen bir örnekte, bir noktadan atılan bir okun, izlediği her noktada duruyor olması gerektiğinden, hiç bir zaman hedefe ulaşamayacağını savunur;yani hareketi yadsır. Hatta öklid bile çemberi, bir noktadan eşit uzaklıkta hareket eden noktanın çizdiği eğri(yer eğrisi) olarak tanımlamaz da, hareket kavramını harekat kavramını gerektirmeyen bir tanım verir. Çember Yunanlıya göre düşünsel bir olarak hep vardır çünkü.

Öte yandan Hindistan'da tüccar bir toplum görüyoruz. Bu toplumsal yapının sonucu Hindular ticaret için gerekli aritmetiği ve toprak ölçmek için gerekli olan geometriyi geliştirmişlerdi. Hindular matematiğe Yunanlılardan çok farklı bir biçimde yaklaşıyorlardı : Matematik onlar için yaşamı kolaylaştıran bir araçtan başka bişey değildi. Bu nedenle Hindular matematiğin "teorik" yanı üzerinde pek durmadılar; Kanıtlara göre uzun boylu uğraşmadılar. Sayılara ne taptılar nede sayılardan korktular: İrrasyonel sayı herhangi bir sayı idi onlar için.

Ticaret kullanışlı bir sayı sistemi gerektiriyordu. Bugün bildiğimiz sayı sistemini geliştirdiler, sıfır kavramını icad ettiler.Dolayısı ile analiz ve cebiri geliştirdiler. Bu kavramlar daha sonra Araplar aracılığıyla batıya tanıtıldı ve özellikle 13.yy İtalyasında büyük ilgi gördü. Buradan da Avrupa'ya yayıldı.

Devamı Burada!!!

9 Temmuz 2009 Perşembe

Matematiğin Soyut Dünyası

Hemen her bilim ve sanat, bir şekilde dünyada somut olarak varolan şeylerle ilgilidir; tıp, fizik, kimya, astronomi, vb. Matematikse köken itibariyle var olmayan soyut bir değer üzerinden varlığını devam ettiren nerdeyse tek bilim dalıdır. Fakat bu durum bu onun gerçek hayattan uzak olduğunu göstermemektedir. Aksine matematik, diğer bilimlerin pekçoğundan fazla hayatın en iç derinliklerine kadar yer alabilen her daim genç kalabilen çok özel bir bilimdir.

Genç kalabilmenin en önemli özelliği kuşkusuz değişimlere karşı kendini koruyabilme özelliğidir. Evrende var olan herşey zaman yüzünden sürekli bir değişim gösterdiğinden, varlıklarla bağlantılı olan bilim ve sanat dalları de değişimler göstermekte ve zaman zaman yaşalanmaya maruz kalabilmektedir. Nasıl ki yüz sene önceki insanla şimdiki insane bir değilse, yüz sene önceki tıp bilimi de şimdikiyle aynı değildir. Astronomlar gökyüzünde sabit sandığımız yıldızların bile çok küçük bile olsa bir ahareket içinde olduğunu bilirler. Bir manzara resmin yapan bir ressam, daha o resmi yaparken bile doğanın sürekli değişmeye devam ettiğinin farkındadır. Evrende somut olan herşey sürekli bir değişim gösterirken mateamtik evreni ise zamana inat sürekli aynı kalarak inanılmaz bir direnç göstermektedir. Bundan yüz sene öncede 2 kere 2 dört etmektedir, bundan bin sene sonrada. İlk bulunduğu günden beri pi sayısı 22 bölü 7 olarak sabit kalmakta ve varlığını devam ettirmektedir. Zamanın yaptığı etkiler dikkate alınacak olursa, hiç kuşkusuz en güvenilir, tarafsız ve sağlam bilim olarak mateamtik bilimi en önde olmaya devam edecektir. İyi de madem matematik dünyası hem kullandığı soyut değerler olarak hem de zamandan bağımsız kalabilme gücü sayesinde yaşadığımız gerçek dünyadan çok farklı bir özelliğe sahipse nasıl oluyor da gerçekte var olmayan şeylere ait bu bilgiler, yaşadığımız dünyada faydalı olabiliyor? Her ne kadar matematik kavram olarak soyut temellere dayanıyorsa da, her soyut değerde olduğu gibi matematik değerlerinin de oluşabilmesi için mutlaka dünyevi somut verilere ihtiacı olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Nasıl ki rüya görebilmek için önce dünyayı görebiliyor olmak gerekiyorsa, matematiksel soyurluklar için de, dünyevi bazı eşteşlerinin olması gerekmektedir. Bir çocuk rakamları, sayıları ve saymayı öğrenirken çnce etrafındaki nesnelerle işe başlamaktadır. Önce oyuncaklarının, çakıl taşlarının tek tek sayısını bilmek ister. Zamanla bunları yanyana getirerek toplama dediğimiz sürece geçiş yapar. Tıpkı bu şekilde insanoğlu matematiğe dair tüm temel kavramları aşama aşama geliştirme imkanı bulmuş olurlar. Her gelişen yeni matematik dalı ise yeni dünyevi gerçeklerin keşfedilmesinde temel bilgilere destek olmaya devam eder. Bu durum tıpkı çocukların büyüdüklerinde kendilerine bakan ailelerine destek olması gibi doğal bir süreçtir. Dr.Tugay Keçeci
Devamı Burada!!!

Matematik ve Mantık

İnsan aklının bir ürünü olan matematik, bir bilim alanı olarak, insanlık tarihi kadar eskidir. Matematik, başlangıçtan günümüze kadar doğrultusundan ve tutarlığından hiçbir sapma yapmadan sürekli gelişen bir bilim alanı olmuştur; aynı zamanda bütün bilimlerin gelişmesine öncülük etmiştir. Uygarlığın ulaştığı bugünkü düzeyde matematiğin önemi, rolü açıklanmaya gerek duyulmayacak kadar açıktır. Gelecekte de matematiğin yol göstericiliği olmadan hiçbir bilimin gelişebileceği düşünülemez. Matematik, kendi içinde tutarlı, çelişkilerden arındırılmış, başka hiçbir bilim alanında olmayacak kadar sarsılmaz bir yapıya sahiptir.

Matematiği bu derece önemli yapan, sağlam kılan şey, temelinde akıl yürütmeyle çıkartılan evrensel kuralların olmasıdır; ya da bir başka deyişle, kesin kurallar içinde aklın süzgecinden geçmiş olmasıdır, denilebilir. Akıl yürütme ya da usavurma, doğru düşüncelerden başka doğruların çıkartılmasıdır. Şimdi burada düşünce nedir, doğru düşünce nedir gibi soruların açıklanmasına girmeyeceğiz. Bunların açıklanması mantık bilim alanı içine girer. Ancak esas konumuz olan önermeler için kısa değinmeler yapmak yerinde olur.

Düşünce, insan aklında oluşan zihinsel bir olgudur; dil aracılığıyla ortaya çıkar, tümcelerle ifade edilir. Düşünceyi konu alan birçok bilim alanı vardır; bunlardan biri de mantıktır. Mantık, doğru ve sistemli düşünmenin adıdır; aynı zamanda doğru ve sistemli düşünmenin yollarını arayan, kurallarını koyan bilim alanıdır. Belki de en eski bilim alanlarından biridir. Mantık bilim alanı düşünceyi her yönüyle ele almaz; bir yargı taşıyan düşünceler mantığın konusu içindedir. Dolayısıyla, bu tür düşüncelerin dildeki ifadesi olan yargı tümceleri mantığın konusu içindedir. Yargı tümcelerine bundan böyle önerme diyeceğiz. Önermenin açık tanımı aşağıda verilecektir. Mantığın konusu önermelerdir. Akıl yürütme "öncül önermelerden yargı çıkarma (hipotezden hüküm çıkarma)" olarak ifade edilebilir. Mantık bilimciler akıl yürütmeyle doğru bilgi üretmenin bilimsel yollarını tümdengelim ve tümevarım diye ikiye ayırırlar. Gerçeğe varmak amacıyla aklın uyması gereken genel düşünce yasalarını ve işlemlerini araştıran Aristoteles (İ.Ö. 384-322), tümdengelimi esas alarak, bugün Klasik Mantık dediğimiz mantık türünün temellerini atmıştır. İki bin yılı aşkın bir süre aklın yoluna egemen olan bu mantık türü, ortaçağ sonlarına doğru, yeni bilgi üretiminde tümdengelimin tek başına yeterli olamayacağı, tümevarımın da önemli olduğu görüşünün yaygınlaşmaya başlamasıyla yeni bir ivme kazanmıştır. 18. yüzyıla girildiğinde, Francis Bacon (1561-1626) ile başlayan tümdengelime karşı çıkış ve tümevarımın öne çıkarılması, matematikçilerin konuya ilgi duymaya başlamalarıyla yeni bir döneme girmiştir.

Alman matematikçilerinden G. Wilhelm Von Leibniz (1646-1716) ile başlayan yeni yaklaşım, yine Alman matematikçi Friedrich L.G. Frege (1848-1925) in niceleyicileri ve değişkenleri simgelerle göstermesiyle matematiği tamamen mantıksal bir temele dayandırma çabaları hem mantığın gelişimini hızlandırmış hem de matematiğe yeni bir anlayış kazandırılmıştır. Böylece bu dönemde, De Morgan (1806-1871), G. Boole (1815-1864), B. Russel (1872-1970) ile geliştirilen ve simgesel akıl yürütme denilen yöntemle matematikselleşen mantık Modern Mantık (ya da sembolik mantık, matematiksel mantık) adını almıştır. Matematik ve mantığın tarihsel gelişimleri pek çok farklılık göstermesine rağmen, bugün bu iki bilim alanını kesin çizgilerle birbirlerinden ayırma olanağı yoktur. Önceleri matematiğin mantıksal bir temele dayandırılması biçiminde başlayan gelişmeler, sonradan mantığın matematikselleştirilmesine yol açmıştır. Dolayısıyla bu iki alan birbirlerinin içine girmiştir. Gene de bugün, Klasik Mantık, Felsefe bilim alanı ve Modern Mantık da Matematik bilim alanı içinde düşünülür. Bu ünitede, Modern Mantığın temel kavramlarını tanıyacağız. Önermeleri, önerme işlemlerini, kullanılan simgeleri ele alacağız. Önermelerin matematikteki yerini, önemini göreceğiz. Matematiksel kanıtın ne olduğunu, kanıtlama yöntemlerini gözden geçireceğiz. Açık önermeler konusu üzerinde duracağız. 1.2. Önermeler İçin Temel Kavramlar Dilimizdeki tümceleri emir, istek, ünlem, soru, yargı tümceleri diye sınıflarız.

Bizim konumuz yargı tümceleri olacaktır. Aşağıdaki örnekleri inceleyelim: (i) Ankara, Türkiye'nin başkentidir. (ii) Ankara, Türkiye'nin en kalabalık kentidir. (iii) Güneş kuzeyden doğar. (iv) Yağmur yağıyor. (v) 2 x 3 , 5 etmez. (vi) Buraya geliniz. (vii) Bugün günlerden nedir? (viii) Ah! güzel İstanbul. Yukarıdaki tümcelerin her birini okuduktan sonra "doğru mu?", "yanlış mı?" sorularını soralım. (i) ve (v) için yanıtınız "doğru", (ii) ve (iii) için "yanlış" olacaktır. (iv) deki yanıt o andaki duruma bağlıdır; o anda yağmur yağıyorsa "doğru", yağmıyorsa "yanlış" olacaktır. (vi), (vii), (viii) deki tümceler, için bu soruların anlamlı olmayacağı açıktır. Bu örneklerden anlaşılabileceği gibi kimi tümceleri taşıdıkları yargıya göre "doğru" ya da "yanlış" diye değerlendirebilmekteyiz. ((i) - (v) deki örneklerde olduğu gibi). İşte bu tür bir yargı tümcesine önerme diyeceğiz. Şimdi önermenin açık bir tanımını verelim. 1.2.1. Tanım Bir yargı taşıyan ve bu yargının doğruluğu ya da yanlışlığı kesin olarak belirlenebilen tümcelere önerme denir. 1.2.2. Örnek Aşağıdaki tümcelerin önerme olup olmadıklarını belirleyiniz. (i) Kar beyazdır. (ii) Paris İngiltere'dedir. (iii) Nereye gidiyorsunuz? (iv) Uçan kuşlar kanatlıdır. (v) Sinemaya gidelim. (vi) Pırasa yararlı bir sebzedir. (vii) Yüzme tehlikeli bir spordur. (viii) { Bir ayraç içinde yazılı olan bir tümce yanlıştır } Çözüm Bu tümcelerden (i) ve (iv) dekinin doğru, (ii) dekinin yanlış olduğunu hemen söyleyebiliriz. O halde, (i), (ii) ve (iv) deki tümcelerin her biri birer önermedir. (iii) ve (v) deki tümceler yargı tümcesi olmadıklarından önerme değildirler. (vi) ve (vii) deki tümcelerin taşıdıkları yargı yanıtlayan kişiye göre değişecektir. Kimine göre yüzme tehlikeli bir spordur, kimine göre de değildir. Fakat bir kimse bu tümce için ya "doğru" ya da "yanlış" diyebilecektir; hem "doğru" hem de "yanlış" diyemeyecektir. O halde (vi) ve (vii) tümceleri de birer önermedirler. (viii) deki tümceyi ele alalım. Önce bu tümcenin doğru olduğunu varsayalım. O zaman bu tümce yanlıştır, çünkü kendisi de bir ayraç içinde yazılıdır. Şimdi bu tümcenin yanlış olduğunu varsayalım. Öyleyse bir ayraç içinde yazılı olan bir tümce doğru olacaktır, demektir. Bu nedenle bu tümce doğrudur. Böylece (viii) deki tümce hem doğru hem de yanlış olmaktadır; bir başka ifadeyle, bu tümcenin yargısı kesin olarak belirlenememektedir. Bu nedenle bu tümce bir önerme değildir. Aşağıdaki tümcelerden hangileri birer önermedir?

• Güneş doğudan doğar, batıdan batar.
• Dünya yuvarlaktır.
• Kimi canlılar ölümsüzdür.
• Oksijen yakıcı, hidrojen yanıcı bir gazdır.
• Bahçeye çıkalım mı?
• Kapınızı kilitli tutunuz. Verilen bir önerme yalnızca bir yargı taşıyorsa, böyle bir önermeye yalın önerme denir. Birden çok yargı taşıyan bir önermeye de bileşik önerme denir. Bileşik önermeler yalın önermelerden "ve", "veya", "ise", "ancak ve ancak" gibi bağlaçlar yardımıyla elde edilirler. Bileşik önermeleri oluşturmak için kullanılan bu tür bağlaçlara mantık bağlaçları adı verilir. Örneğin, "Bugün hava soğuk ve yağışlıdır", "iki çift sayının toplamı bir çift sayıdır veya Ankara Türkiye'nin başkentidir." önermeleri bileşik önermelerdir. Bunlardan birincisi "ve", ikincisi "veya" bağlacıyla yalın önermelerden elde edilmişlerdir. Yine ikincisinden görüldüğü gibi iki yalın önermenin bir mantık bağlacıyla bağlanması için bu yalın önermeler arasında bir ilişki olması gerekmez. Ayrıca "ve" bağlacıyla birleştirilen önermelerde "ve" sözcüğü yerine "virgül" konulabilir: "Bugün hava soğuktur, yağışlıdır" örneğinde olduğu gibi.

Önermeleri ve mantık bağlaçlarını simgelerle göstermek, önerme işlemlerini simgelere dayandırmak hem kısalık hem de kolaylık sağlayacaktır. Bu nedenle genellikle yalın önermeleri p, q, r, ... gibi küçük harfler ile "ve", "veya", "ise", "ancak ve ancak" mantık bağlaçlarını da, sırasıyla, "∧", "∨", "→", "↔" simgeleriyle göstereceğiz. Sözgelişi p: Bugün hava soğuktur, q: Bugün hava yağışlıdır yalın önermelerinden "ve" bağlacıyla oluşturulan bileşik önerme p ∧ q: Bugün hava soğuk ve yağışlıdır olur. p, q önermelerinden "ise" bağlacıyla oluşturulan bileşik önerme p → q: Bugün hava soğuk ise yağışlıdır biçiminde yazılır. Bir önermenin doğruluğu ya da yanlışlığına o önermenin doğruluk değeri adı verilir. Doğru bir önermenin doğruluk değerini D, yanlış bir önermenin doğruluk değerini Y ile göstereceğiz. Yalın bir önermenin doğruluk değerini kolayca belirleriz. Bileşik bir önermenin doğruluk değeri ise, söz konusu bileşik önermeyi oluşturan yalın önermelerin doğruluk değerleri ve mantık bağlaçlarına bağlı olarak tanımlanır. Bir önermenin doğruluk değeri seçeneklere bağlı olarak bir çizelge ile gösterilebilir. Böyle bir çizelgeye, o önermenin doğruluk çizelgesi adı verilir. Bileşik önermelerin doğruluk değerlerinin belirlenmesinde sıkça başvuracağımız doğruluk çizelgeleri önerme işlemleri için de yararlı bir araç olacaktır.

Devamı Burada!!!

LOTO

İki Matematikçi, aralarında mesleklerinin ne kadar önemli olduğunu konusuyorlar. Sonra içlerinden biri diğerine dert yaniyor:
"Ah azizim ah! Matematiğe yeterince önem verilmiyor. Aslında konuya devlet el atmalı ve Matematik bilmeyenlerden vergi toplanmalı.

Diğeri cevap veriyor:
"Sayısal Loto da bu işe yarıyor zaten"

Devamı Burada!!!

e üzeri x

Günün birinde birkaç fonksiyon bir kafede oturmuş, sıfıra ne kadar hızla yakınsadıkları gibi konular üzerinde tartışıyorlarmış. Derken içlerinden biri kapıya bakarak aniden bağırmış "Dikkat türev geliyor!". Hepsi apar topar sandalyelerinin altına saklanmışlar, ancak e üzeri x hiç istifini bozmamış. Türev ağır adımlarla içeri girmiş ve tek başına oturan fonksiyonu görüp "sen benden korkmuyor musun?" demiş. Hayır, ben e üzeri x im diye yanıtlamış kendine güvenen bir tavırla. "Yaa" demiş türev. "Peki benim x e göre türev alacağımı kim söyledi?"
Devamı Burada!!!

Deney

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir kimyacıyı bir ay süreliğine ayrı ayrı odalara kapatmışlar. Odalarda kilitli bir buzdolabı ve çeşitli araç gereç varmış. Bir ay sonunda odaların kapılarını açıp bakmışlar. Fizikçi mekanik bir makine yaparak buzdolabının kapısını kırmış ve karnını doyurmuş. Kimyacı çeşitli elementleri karıştırarak bir sıvı yapıp buzdolabının kapısını eritmiş. Son olarak matematikçinin odasına girmişler. Matematikçinin kurumuş cesedi duvara dayanmış bir halde yerde kanla şunlar yazar;

Teorem: Buzdolabını açamazsam öleceğim
İspat: Farz edelim ki ben öldüm...

Devamı Burada!!!

İskoçya Koyunları

Bir mühendis ,bir fizikçi ve bir matematikçi İskoçya da trenin penceresinden bakarken siyah bir koyun görürler, mühendis hemen atılır;İskoçya’daki bütün koyunlar siyah der.Fizikçi söze karışır İskoçya’daki bazı koyunlar siyah diyerek.Ve matematikçi son noktayı koyar İskoçya’da en az bir tarafı siyah olan en az bir tane koyun vardır.
Devamı Burada!!!

Üç Kişi

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir biyolog bir kafeye oturmuş karşıdaki eve bakarlarken eve iki kişi girdiğini görürler. Bir müddet sonra evden üç kişi çıktığını gördüklerinde olayı şu şekilde yorumlarlar:

Fizikçi:Gözlem hatası yaptım.
Biyolog:İçerde ürediler.
Matematikçi: Eve bir kişi daha girerse içerde hiç kimse kalmayacak

Devamı Burada!!!

Garson ve İntegral

İki erkek matematikçi bir bara gider. Birincisi ikincisine ortalama bir kişinin
matematik hakkında çok az şey bildiğini söyler.İkincisi buna katılmaz ve bir çok insanın yeterli miktarda matematikle başa çıkabileceğini iddia eder.

Birinci matematikçi tuvalete gider. Onun yokluğunda ikinci matematikçi garson
kızı çağırır. Ona bir kaç dakika sonra arkadaşı döndügünde kendisini tekrar
çağıracağını ve bir soru soracağını söyler.

Bütün yapacağı "iks küp bölü üç" diye yanıt vermektir.

Kız tekrarlar: "eks küp..." ne?

Matematikçi düzeltir "iks küp bölü üç"

Kız: "Eks küp bölü üç?"

Evet der matematikçi.

Kız tamam deyip, kendi kendine mırıldanarak uzaklaşır,
-"iks küp bölü üç, iks küp..."

Birinci matematikçi döner ve ikincisi kendi görüşünün doğruluğunu kanıtlamak
için iddiaya girmelerini teklif eder.

Sarışın garson kıza bir integral soracağını söyler, birincisi gülerek kabul eder.

İkinci adam garson kızı çağırır ve sorar:

- "x karenin integrali nedir?"

Garson kız yanıtlar:

-`x küp bölü üç',

uzaklaşırken de ekler:

- "artı c"!

Devamı Burada!!!

Matematik Finali

4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğininpatladığını söylerler...

Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrıköşelerine oturtur.Sınav geçme sistemi şöyledir:
100 üzerinden 50 puan alan herkessınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'arpuanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır:"Hangi lastik patladı?"

Devamı Burada!!!

Matematikle İlgili Karikatürler 2















Devamı Burada!!!

Matematikle İlgili Karikatürler 1

Çok komik olmasalar da idare edin artık.












Devamı Burada!!!

BİRUNİ (4 Eylül 973 - 13 Aralık 1048)



Biruni (4 Eylül 973 - 1061? [1]), Fars [2][3][4]i kökenli İslam bilgini. Tam adı Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî (Arapça: ابو الريحان محمد بن احمد البيروني) dir. Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır.

Biruni tam adı Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi, sadece Türk ve İslam dünyasının değil, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri sayılmaktadır. 15 Eylül 973 tarihinde Ceyhun nehri kıyısındaki Hive kasabasında doğmuştur. 1048 yılında Gazne'de ölmüştür. Biruni hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mesud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir.

Biruni, Cebir, Geometri ve Coğrafya konularında bile o konuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fenni ilimlerle ilahi bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tevbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Batıl Şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir.

Hayatı:
Yaşadığı çağa damgasını vurup "Biruni Asrı" denmesine sebep olan zeka harikası bilgin 973 yılında Harizm'in merkezi Kas'ta doğdu. Esas adı Ebu Reyhan b. Muhammed'dir. Küçük yaşta babasını kaybetti. Annesi onu zor şartlarda, odunsatarak büyüttü. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Birçok kOnuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Tahsil çağına girdiğinde Harizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Bu aileden bilhassa Mansur, Biruni'nin en iyi bir eğitim alması için her imkanı sağladı.

Bu arada İbni Irak ve Abdüssamed b. Hakim'den de dersler alan bilginimizin öğrenimi uzun sürmedi, daha çok özel çabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser vermeye başladı. Fakat Me'munilerin Kas'ı alıp Harizmşahları tarihten silmeleriyle Biruni'nin huzuru kaçtı, sıkıntılar başladı ve Kas'ı terketmek zorunda kaldı. Ancak iki yıl sonra tekrar döndüğünde ünlü bilgin Ebü'lVefa ile buluşup rasat çalışmaları yaptı.

Daha sonra hükümdar Ebü'lAbbas, sarayında Biruni'ye bir daire tahsisedip, müşavir ve vezir olarak görevlendirdi. Bu durum, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yüksek itibarının belgesiydi.

Gazneli Mahmud Hindistan'ı alınca hocalarıyla Biruni'yi de oraya götürdü. Zira onun yanında da itibarı çok yüksekti. "Biruni, sarayımızın en değerli hazinesidir'derdi. Bu yüzden tedbirli hünkar, liyakatını bildiği Biruni'yi Hazine Genel Müdürlüğü'ne tayin etti. O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Kendisine sağlanan siyasi ve ilmi araştırmalarına devam etti. Bir devre adını veren, çağını aşan ilmi hayatının zirvesine erişti. Sultan Mes'ud, kendisine ithaf ettiği Kanunu Mes'udi adlı eseri için Biruni'ye bir fil yükü gümüş para vermişse de o, bu hediyeyi almadı.

Son eseri olan Kitabü'sSaydele fi't Tıb'bı yazdığında 80 yaşını geçmişti. Üstad diye saygıyla yad edilen yalnız İslam aleminin değil, tüm dünyada çağının en büyük bilgini olan Biruni, 1051 yılında Gazne'de hayata gözlerini yumdu.
Kişiliği
Biruni, "Elinden kalem düşmeyen, gözü kitaptan ayrılmayan, iman dolu kalbi tefekkürden dur olmayan, benzeri her asırda görülmeyen bilginler bilgini bir dahiydi. Arapça, Farsça, Ibranice, Rumca, Süryanice, Yunanca ve Çinçe gibi daha birçok lisan biliyordu. Matematik, Astronomi, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp, Eczacılık, Tarih, Coğrafya, Filoloji, Etnoloji, Jeoloji, Dinler ve Mezhepler Tarihi gibi 30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı, eserler verdi.

Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevni ayetlerini anlamak, kainatın yapı ve düzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yüceltmek gayesine yönelikti. Eserlerinde çok defa Kur an ayetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kuran'ın belağat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. İlmi kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü.

İbni Sina'yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki ilmi metod ve yorumları, günümüzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır. Tahkik ve Kanunı Mes'udi adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmi seviyeye ta o günden, ulaştıgı açıkça görülür. Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddi bir araştırma abidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır.

Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla kıyamet günü Rabb'inden sevap ummaktadır. Ayın, güneşin ve dünyanın hareketleri, güneş tutulması anında ulaşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır önce attı. Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna BÎRÛNI KURALI denmektedir.

Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Halbuki bu ölçüyü Biruni, onlardan tam 700 yıl önce Pakistan'da bulmuştu. O çağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz.

Biruni, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir.

Daha o çağda Ümit Burnu'nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb'dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa sözeden O'dur.

Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekimin varlığını Newton'dan asırlarca önce ortaya koydu. Henüz çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır önce dile getirdi.

Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Bitki ve hayvanlarda üreme konularına eğildi. Kuşlarla ilgili çok orjinal tespitler yaptı. Tarihle ilgilendi. Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı. Biruni, ayrıca dinler tarihi konusuna eğildi, ona birçok yenilik getirdi. Çağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Biruni'ye çok şey borçludur.

Biruni, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı. Tabiat olaylarından sözederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı.

Biruni, Cebir, Geometri ve Cografya konularında bile o konuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fenni ilimlerle ilahi bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Batıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir.

Eserleri halen Batı bilim dünyasında kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Türk Tarih Kurumu 68. sayısını Biruni'ye Armağan adıyla bilginimize tahsis etti. Dünyanın çeşitli ülkelerinde Biruni'yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Biruni'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına, "1000 yıl önce Orta Asya'da yaşayan evrensel deha Biruni; Astronom, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Jeolog, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist" diye yazılarak tanıtıldı.
Eserleri
Biruni, toplam 180 kadar eser kaleme aldı. En meşhurları şunlardır:

1. EIAsar'il Bakiye an'il Kuruni'I Haliye: (Boş geçen asırlardan kalan eserler.) 2. EI Kanun'ül Mes'udi; En büyük eseridir. Astronomiden coğrafyaya kadar birçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır. 3. Kitab'üt Tahkik Mali'I Hind: Hind Tarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkında geniş bilgi verir. 4. Tahdid'ü Nihayeti'l Emakinli Tashihi Mesafet'il Mesakin: Meskenler arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekanların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Biruni, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nin temelini atmış, ilk harcını koymuştu. 5. Kitabü'I Cemahirfi Ma'rifeti Cevahir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap. 6. Kitabü't Tefhimfi Evaili Sıbaati't Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş. 7: Kitabü's Saydelefi Tıp: Eczacılık Kitabı. İlaçların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış.

Devamı Burada!!!

Hüseyin Tevfik Paşa (1832-1901)



Vidin’de doğmuş, genç yaşta İstanbul’a gelmiş ve Askerî Okul’da okumuştur. Burada, matematik derslerindeki yeteneğiyle Cambridge Üniversitesi’nden mezun olmuş olan matematik hocası Tahir Paşa’nın dikkatini çekmiş ve Tahir Paşa kendisine özel dersler vermiştir. Tahsilini bitirdikten sonra Harbiye’ye cebir hocası olarak atanmış, Tahir Paşa ölünce onun matematik dersleri de Hüseyin Tevfik Paşa’ya kalmıştır.Harbiye’deki hocalığı devam ederken, Tophâne Tecrübe ve Muayene Komisyonu’na da getirilmiştir. 1868′de Paris’teki Mekteb-î Osmanî’ye müdür muavini olarak gönderilmiş ve aynı zamanda balistik ve tüfek imalatı üzerine incelemelerde bulunmakla görevlendirilmiştir. Bu arada matematik bilgisini geliştirmek için üniversiteye de devam etmiş ve Paris’te kaldığı iki yıl boyunca bazı makaleler yayımlamış ve bilimsel toplantılara katılmıştır.
Hüseyin Tevfik Paşa, 1872′de Amerika’daki bazı silah fabrikalarına ısmarlanan tüfeklerin imalatını ve şartnâmeye uyulup uyulmadığını kontrol etme göreviyle Amerika’ya gönderilmiştir. 1878 yılına kadar Amerika’da kalmış ve bu süre içinde matematikle uğraşmıştır; Lineer Cebir adlı İngilizce kitabını bu sırada yazmış ve Argand’ın kompleks sayılarla ilgili teorisinde ileri sürdüğü çarpımı üç boyutlu uzaya uygulamanın bir yolunu bulmuştur.
Eserinin önsözünde şöyle söylemektedir: “Bu kitapta incelenen lineer cebir, dünyanın Sir William Hamilton’a borçlu olduğu quaterniyonlara çok benzer. Lineer cebir, quaterniyonların bütün potansiyellerine sahiptir ve güçlüğü daha azdır. Quaterniyonlar üniversitelerde öğretilmektedir ve kabul görmüş bir bilgidir. Lineer cebirin de aynı kabülü görüp görmeyeceğini, hattâ quaterniyonların yerini alıp almayacağını şimdiden bilmiyorum”.
Kendi sisteminin üstünlüğünü ise şöyle ifade etmiştir:
“Quaterniyonların çarpımı, isim olarak bile düzlem geometride ele alındığında, bizi üç boyutlu uzayda çalışmaya zorlamaktadır; halbuki lineer cebirde yalnızca iki boyut ele alındığı zaman bir üçüncü boyutu düşünme durumunda değiliz”.
Hüseyin Tevfik Paşa’nın bu eseri tercüme değildir ve konuya özgün katkı yapması açısından çok önemlidir.
Tevfik Paşa’nın başka pek çok görevleri olmuş, Fransa ve Amerika’da kaldığı sıralarda Fransızca ve İngilizce’yi, bu dillerde kitap yazabilecek kadar iyi öğrenmiştir. Gazi Ahmed Muhtar Paşa ve Yusuf Ziya Paşa ile birlikte Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye’nin ve Dârüşşafaka’nın kurucularındandır. Burada matematik dersleri vermiş, yine bu sıralarda arkadaşlarıyla çıkarttığı Mebâhis-i İlmiyye adlı aylık dergiye makaleler yazmıştır. Bu dergide yayımladığı makaleleri arasında “Mahsûsât ve Gayr-ı Mahsûsât” isimli felsefî bir yazısı, ayrıca türev ve fonksiyonlar üzerine yazıları bulunur.
Hüseyin Tevfik Paşa, daima devlet memuriyetiyle görevli olmasına rağmen, matematik bilimlerle ilgilenmeye zaman ayırabilmiş, zengin bir kütüphane oluşturmuş, çevresindeki Sâlih Zekî gibi yetenekli gençlere, vakit ayırmış, periyodik yayınlarla entellektüel bir ortamın oluşmasına gayret sarf etmiştir.

Hüseyin Tevfik Paşa’nın Eserleri
1- Zeyl-i usul-i Cebir
2- Cebr-i Âlâ
3- Fenn-i Makina
4- Mebahis-i İlmiye Mecuasmda yazdığı makaleler (Hesab-ı Müsenna = Dual Aritmetique)
5- Tahir Paşa’nın Usul-i Cebir adlı eserine yazdığı ek türevler,Taylor ve Mc’Lauren bahisleri içerir.
6- Usul-i llm-i Hesap
7- Astronomi
8- Mahsusat ve Gayrı Mahsusat (Felsefeye ait bir eserdir).
9- Linear Algebra

Devamı Burada!!!

Selman AKBULUT (1949- ? )




Prof. Dr. Selman Akbulut, 1971 yılında California Üniversitesi (Berkeley) Matematik Bölümü'nden mezun olmuştur. Prof. Dr. Akbulut, 1975 yılında aynı üniversitede doktora eğitimini tamamlayarak, 1976 yılında Wisconsin Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak göreve başlamıştır.

1978 - 1980 yılları arasında Rutgens Üniversitesi'nde, 1980 - 1981 yıllarında Michigan State Üniversitesi'nde Yardımcı Doçent; 1983 - 1986 yılları arasında aynı üniversitede Doçent olarak çalışmalarda bulunan Prof. Dr. Akbulut 1986 yılında profesörlüğe yükselmiştir ve halen Michigan State Üniversitesi'nde görev yapmaktadır.
Prof. Dr. Akbulut, 1975 - 1976, 1980 - 1981 yıllarında Advanced Study Institute'da, 1982 - 1983 yıllarında Max - Planck Enstitüsü ve 1984 - 1985 yıllarında California Üniversitesi, Mathematical Sciences Research Institute'de çalışmalarda bulunmuştur.
Prof. Dr. Akbulut, Türk Matematik Derneği, Amerikan Matematik Derneği ve Doğa - Türk Matematik Dergisi Editörler Kurulu'na üyedir.
Prof. Dr. Selman Akbulut'un Uluslararası Science Citation Index'ce taranan hakemli dergilerde çıkmış 29 yayını vardır ve bu yayınlara 1991 yılı sonu itibariyle 239 atıf yapılmıştır.

Devamı Burada!!!

Matematik Terimleri Sözlüğü

Açı : Başlangıç noktaları aynı olan iki ışının birleşimine açı denir.
Ağırlık merkezi : Bir üçgende üç kenarortay bir noktada kesişir. Kesim noktasına ağırlık merkezi denir. Ağırlık merkezi G ile gösterilir.
Alt Küme : A ve B iki küme olmak üzere A nın her elamanı B nin de elemanı oluyorsa A ya B nin alt kümesi denir. B ye de A nın kapsayan kümesi denir. Her küme kendisinin bir alt kümesidir. Boş küme her kümenin bir alt kümesidir.
Alt küme sayısı : Kümenin eleman sayısını n ile gösterirsek alt küme sayısı = 2n dir. Boş kümenin aşt küme sayısı 1 dir.
Asal sayılar : 1 ve kendisinden başka hiçbir sayma sayısı ile bölünemeyen 1 den büyük tam sayılara asal sayılar denir. {2,3,5,7,11,…} kümesinin elemanları birer asal sayıdır. 2 den başka çift asal sayı yoktur.
Aralarında asal sayılar : 1 den başka pozitif ortak böleni olmayan sayma sayılarına aralarında asal sayılar denir. Örnek : 4 ile 9 aralarında asaldır. 7 ile 11 aralarında asaldır.
Ardışık sayılar : Kendisinden önce ve sonra gelen sayılara bir kural ile bağlı olan sayılara ardışık sayılar denir.
Aritmetik ortalama : Verilen sayı dizisindeki terimlerin toplamının, terim sayısına bölünmesiyle elde edilen değerdir. Örnek : -3, 7, 17, 23 sayılarının aritmetik ortalaması = (-3+7+17+23)/4= 11
Asal Çarpanlara Ayırma : Bir sayının en küçük asal sayıdan başlamak üzere sıra ile bölünüp 1 kalıncaya kadar devam eden bölme işlemine asal çarpanlara ayırma denir.
Ayrık küme : Ortak elemanı olmayan kümelere ayrık kümeler denir.
Basamak : Bir sayıda rakamların yazıldığı yerlere denir.
Basamak değeri : Rakamların, sayıda bulunduğu basamağa göre gösterdiği değerlere denir. Örnek : 1048 sayısındaki 4 rakamının basamak değeri 40’tır.
Basit kesir : Payı paydasından mutlak değerce küçük olan kesre basit kesir denir. Örnek : 2/-5, -7/9
Bileşik kesir : Payı paydasından mutlak değerce büyük veya eşit olan kesre bileşik kesir denir. Örnek : -15, 9/-4, -9/5
R ve aBirinci dereceden bir bilinmeyenli denklemler : a, b 0 olmak üzere; ax + b = 0 eşitliğine birinci dereceden bir bilinmeyenli denklemler denir. Bu eşitlikteki x e bilinmeyen a ve b ye de katsayı adı verilir.
Birleşim : A ve B kümelerinin elemanlarından oluşan kümeye A ile B ile gösterilir.B nin birleşim kümesi denir ve A
Boş küme : Elemanı vey {} ile gösterilir.olmayan kümeye boş küme denir.
Bütünler açılar : olan komşu açılara bütünler açılarÖlçüleri toplamı 180 denir.
Çap : Merkezden geçen kirişe çap denir. En büyük kiriş çaptır.
Çember : Bir düzlemde, sabit bir noktadan eşit uzaklıktaki noktaların kümesine çember denir.
Çeşitkenar üçgen : Kenarları farklı uzunlukta olan üçgenlerdir.
Çift sayı : n bir tam sayı olmak şartıyla; 2n genel ifadesiyle belirtilen tam sayılardır. Diğer bir ifade ile 2 ile bölündüğünde kalanı 0 olan tam sayılara çift sayı denir. 3Çift sayılar kümesi : Ç={….,-4,-2,0,2,4,…} şeklinde gösterilir.
Çokgen : Herhangi üçü bir doğru üzerinde bulunmayan noktaların birleştirilmesiyle oluşturulan kapalı şekillere çokgen denir. Çokgenler kenar sayılarına göre adlandırılır. Örnek : 4 kenarlı bir çokgene dörtgen, 6 kenarlı bir çokgene altıgen denir.
Çözümleme : Bir sayı, kendi basamağındaki rakamın basamak değeri ile çarpılıp toplanması ile bulunur. Örnek : a,b,c birer rakam olmak üzere, ab=10a+b {ab iki basamaklı sayı} veya abc=100a+10b+c {abc üç basamaklı bir sayı}
Daire : Çember ile, çemberin iç bölgesinin birleşimine daire denir.
Dairenin alanı : Yarıçapın karesinin Pi sayısı ile çarpımına eşittir.
Dairenin çevresi : Pi sayısının (yaklaşık 3,14) iki katının yarıçap ile çarpımına eşittir.
Dar açılı üçgen : Üç açısı da dar açı olan üçgene denir.
Deltoid : Bitişik iki kenarı birbirine eş, diğer bitişik iki kenarı da birbirine eş olan dörtgene denir.
Dik açı : Ölçüsü olan açıdır.90
Dikdörtgen : Bir açısı dik açı olan paralelkenara dikdörtgen denir. Karşılıklı kenarlarının uzunlukları eşittir. Karşılıklı kenarları paraleldir. Alanı uzunluğu ile genişliğinin çarpımına eşittir.
Dik üçgen : Bir açısı dik açı olan üçgene denir.
Dik Yamuk : Yan tabanlarından biri tabana dik olan yamuğa denir.
Doğal Sayılar : N ={0, 1, 2, 3, ….} kümesine doğal sayılar kümesi denir.
Doğru : İki yönde sınırsız olarak uzayan noktalar kümesidir. Yalnız boyu vardır. Eni ve yüksekliği yoktur. Başlangıcı ve bitiş noktası yoktur.
Doğru açı : Ölçüsü 180 açıdır. Düz açıda denir.
Doğru orantı : Orantılı iki ifadeden biri artarken diğeri de artıyor, bir azalırken diğeri de azalıyorsa bu iki ifade doğru orantılıdır.
Denk Kümeler : Eleman sayıları aynı olan kümelere B biçiminde gösterilir.denk kümeler denir. A kümesinin B kümesine denkliği A Eşit kümeler aynı zamanda denk kümelerdir. Denk kümeler, eşit kümeler olmayabilir.
Doğru parçası : Bir doğru üzerindeki A ve B noktaları ile bunların arasında kalan bütün noktaların kümesine doğru parçası denir.
Düzgün çokgen : Bütün kenarları ve açıları eş olan çokgenlere düzgün çokgenler denir.
Düzgün piramit : Tabanı düzgün çokgen ve yüksekliği taban merkezinden geçen piramitlere düzgün piramit denir.
Eşit kümeler : Bütün elemanları aynı olan kümelere eşit kümeler denir. A kümesinin B kümesine eşitliği A = B biçiminde gösterilir. Eşit kümeler aynı zamanda denk kümelerdir. Denk kümeler, eşit kümeler olmayabilir.
Eşkenar dörtgen : Kenarlarının uzunlukları eşit olan paralelkenara eşkenar dörtgen denir. Karşılıklı kenarları paraleldir. Dört kenarının uzunlukları eşittir. Karşılıklı açılarının ölçüleri eşittir. Ardışık dir. Köşegenler birbirine diktir. Köşegenleriki açının ölçüleri toplamı 180 birbirini ortalar.
Eşkenar üçgen : Üç kenarının uzunlukları eşit olan üçgene denir. İç açılarının her birinin ölçüsü 60 dir.
N+ olmak üzere 1 den n ye kadar doğalFaktöriyel : n sayıların çarpımına n faktöriyel denir ve n! İle gösterilir. Örnek : 5!=5.4.3.2.1
Geniş açılı üçgen : Bir açısı geniş açı olan üçgene denir.
Grafik : İstatistik çalışmalarında elde edilen bilgiler, ilk bakışta anlaşılabilmesi için, resim, şekil veya çizgilerle gösterilir. Bu şekillere grafik denir.
Işın : Bir başlangıç noktası olup diğer taraftan sonsuza giden noktaların kümesine ışın denir. Eğer başlangıç noktası kümeye dahil değilse, buna yarı doğru adı verilir.
[AB AB ışını
]AB veya (AB AB yarı doğrusu
İki kümenin farkı : A ve B herhangi iki küme olmak üzere, A nın elemanı olup da B nin elemanı olmayan elemanların kümesine A fark B kümesi denir. Fark kümesi A – B veya A\B ile gösterilir.
İkizkenar üçgen : İki kenarının uzunluğu eşit olan üçgenlere denir. Taban açıları eşittir. Tepe noktasından çizilen yükseklik; hem kenarortay, hem açıortaydır.
İkizkenar Yamuk : Paralel olmayan iki kenarı eş olan yamuğa ikizkenar yamuk denir. Karşılıklı açılar toplamı 180 dir.
İrrasyonel Sayılar : Rasyonel olmayan reel sayılara veya virgülden sonrası kesin olarak bilinmeyen sayılara denir. Qı ile gösterilir.
Kare : Kenarları ve açıları eşit olan dörtgene olan eşkenar dörtgendir. Karşılıklı kenarlarıdenir. Bir açısının ölçüsü 90 paraleldir. Dört kenarının uzunlukları eşittir. Açıları birbirine eşit ve 90 ar derecedir. Alanı iki kenar uzunluğunun çarpınma eşittir.
Kenarortay : Bir üçgenin bir kenarının orta noktasını karşı köşeye birleştiren doğru parçasına kenarortay denir.
Kesen : Çemberi iki noktada kesen doğruya denir.
Kesişim : A ve B kümesinin ortak elemanlarından oluşan kümeye A B ile gösterilir.ile B nin kesişim kümesi denir ve A
Kiriş : Bir çemberin üzerinde alınan iki noktayı birleştiren doğru parçasına kiriş denir.
Küme : İyi tanımlanmış nesneler topluluğuna küme denir. Kümeyi sembolü ile gösterilir.oluşturan nesnelere kümenin elemanları denir ve sembolü ile gösterilir. Bir kümeninKümenin elemanı olmayan nesneler elemanlarının küme içinde yer değiştirmesi kümeyi değiştirmez. Kümede her eleman bir kez yazılır.
Küp : Tüm yüzleri kare olan dik prizmaya küp denir.
Komşu açılar : Köşeleri ve birer kenarları ortak olan iki açıya komşu açı denir.
Medyan : Verilen bir sayı dizisinde terimler büyüklük sırasına göre yazıldıktan sonra ortadaki sayıya medyan denir. Dizinin terim sayısı tek ise tam ortasındaki sayı medyandır. Terim sayısı çift ise ortadaki iki terimin aritmetik ortası medyandır. Örnek : 6,8,10,11,12,14,16,17,18,20 sayı dizisinin medyanı ortadaki 12 ve 14 sayılarının toplamının 2 ye bölünmesi ile bulunur. Medyan =12+14/2=13
Merkez açı : Köşesi çemberin merkezinde olan açıya çemberin merkez açısı denir.
Mod : Bir dizide en çok tekrar eden sayıya o dizinin modu denir. En çok tekrarlanan sayı birden fazla ise, bu sayıların her biri dizinin modu olur.
Mutlak değer : Bir reel sayının eşlendiği noktanın başlangıç noktasına olan uzaklığına x in mutlak değeri denir. X in mutlak değeri |x| şeklinde gösterilir.
negatif Tam Sayılar : Z = {…, -3, -2, -1} kümesine negatif tam sayılar kümesi denir.
Nokta : Boyutsuzdur. Tanımsızdır. İzdir. Belirtidir.
Ondalık kesirler : Paydası 10 un kuvvetleri olan (10, 100, 1000, …) kesirlere ondalık kesirler denir. Örnek : 17,615
Oran : a ve b reel sayılarının en az biri sıfırdan farklı olmak şartıyla a / b ye, a nın b ye oranı denir.
Özalt küme : Bir kümenin, kendisi dışındaki bütün alt kümelerine, bu kümenin özalt kümeleri denir.
Özalt küme sayısı : Kümenin eleman sayısını n ile gösterirsek, özalt küme sayısı = 2n - 1 dir. Boş kümenin özalt kümesi yoktur.
Paralel kenar : Karşılıklı kenarları paralel olan dörtgene paralelkenar denir. Yamuğun bütün özelliklerini taşır. Karşılıklı kenarlarının uzunlukları eşittir. Karşılıklı açılarının ölçüleri eşittir. Ardışık iki açının dir. Köşegenler birbirini ortalar. Paralel kenarın alanıölçüleri toplamı 180 bir kenarı ile bu kenara ait yüksekliğin çarpımına eşittir.
Permütasyon : Bir küme elemanlarının belli bir sıraya göre dizilişlerinin her birine “bir permütasyon” denir.
Pisagor bağıntısı : Bir dik üçgende dik kenarlarının kareleri toplamı hipotenüsün karesine eşittir.
Pozitif Doğal Sayılar : Bakınız: Sayma sayıları.
Pozitif Tam Sayılar : Z = {1, 2, 3, ….} kümesine pozitif tam sayılar kümesi denir.
Rakam : Sayıları ifade etmeye yarayan sembollere denir.
Rasyonel Sayılar : a, b birer tam sayı ve b≠ 0 olmak üzere; a / b şeklinde yazılabilen sayılara rasyonel sayılar denir. Rasyonel sayılar kümesi Q ile gösterilir.
Reel ( Gerçel) Sayılar : Rasyonel sayılar ile irrasyonel sayılar kümesinin birleşimi olan kümeye denir. Qı şeklinde ifadeReel sayılar kümesi : R = Q edilebilir.
Sapma : Bir dizinin terimlerinin her biri ile aritmetik ortalama arasındaki farka sapma denir. Fark negatif ise negatif sapma, fark pozitif ise pozitif sapma olur.
Sayı : Rakamların bir çokluk belirtecek şekilde bir araya getirilmesiyle oluşturulan ifadelere denir.
Sayı değeri : Sayıda, rakamların bulunduğu basamak düşünülmeden, her rakamın ifade ettiği sayıya o rakamın sayı değeri denir. Örnek : 1048 sayısındaki 4 rakamının sayı değeri 4’tür.
Sayma Sayıları : N+ = {1,2,3,4, …} kümesine sayma sayıları kümesi veya pozitif doğal sayılar kümesi denir.
Tam açı : Ölçüsü 360 açıdır.
Tam Sayılar : Z = {…, -3, -2, -1, 0, 1, 2, 3, ….} kümesine tam sayılar kümesi denir.
Tam sayılı kesir : Sıfır hariç bir tam sayı ve basit kesir ile birlikte yazılan kesir sayılarına tam sayılı kesir denir. Örnek : -3. 1/5, 5. 8/15
Teğet : Çemberle bir noktası ortak olan doğrulara teğet denir. Bir çemberde teğet, değme noktasından geçen yarıçapa diktir.
Tek sayı : 2n – 1 genel ifadesiyle belirtilen tam sayılardır. Diğer bir ifade ile 2 ile bölündüğünde kalanı 1 olan tam sayılara tek sayı denir. Tek sayılar kümesi : T = {…,-5,-3,-1,1,3,5,…} şeklinde gösterilir.
Ters açılar : Kesişen iki doğrunun oluşturduğu dört açıdan herhangi ikisine birbirine komşu olmayan açılar (ters açılar) denir. Ters açılar dir.birbirine eşittir. Komşu iki ter açının toplamı 180
Ters orantı : Orantılı iki ifadeden biri artarken diğeri azalıyor, biri azalırken diğeri artıyorsa bu iki ifade ters orantılıdır.
Tümler açılar : Ölçüleri toplamı olan komşu açılara tümler açılar90 denir.
Üçgen : A, B, C ; üçü birden doğrusal olmayan üç farklı nokta olmak üzere, [AB], [AC] ve [BC] doğru parçalarının birleşimine ABC üçgeni denir.
Üçgenin alanı : Herhangi bir üçgenin alanı, tabanı olarak alınan bir kenarın uzunluğu ile bu tabana ait yükseklik uzunluğu çarpımının yarısına eşittir.
Üs : a bir reel sayı, n bir pozitif tam sayı olmak üzere; n tane a sayısının çarpımı an dir. an ifadesindeki a ya taban, n ye kuvvet (üs) denir.
Vektör : Doğrultuları, yönleri ve boyları aynı olan yönlü doğru parçalarının kümesine, düzlemde bir vektör denir.
Yamuk : Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgene yamuk denir. Paralel kenarlarla bir yan kenarın oluşturduğu iki açının toplamı 180 dir.
Yarı doğru : Bakınız : Işın.
(FORUMEX.NET)den alınmıştır. Öğrencilerin fadalanmaları için.

Selami ALKAN (SND) Safranbolu / 2007

MATEMATİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ (2)

A ile B nin Kartezyen Çarpımı: Birinci bileşeni A dan, ikinci bileşeni B den alınarak elde edilen ikililerin kümesidir…
A Kümesinden B nin Farkı: A kümesinin B kümesi ile ortak olmayan elemanlarından olu-şan kümedir…
A Kümesinden B ye Fonksiyon: A nın elemanlarından herbirini, B nin elemanlarına bir ve yalnız bir kez eşleyen bağıntıdır…
Açı: Başlangıç noktaları aynı olan iki ışının birleşim kümesidir…
Açık Önerme: İçinde bulunan bilinmeyene verilen değerlere göre doğru ya da yanlış önerme olan ifadelerdir…
Açıortay: Başlangıç noktası açının köşesi olan ve açının kenarlarıyla eş açılar oluşturan ı-şındır…
Açısal Bölge: Açı ile açının iç bölgesinin birleşim kümesidir…
Aksiyom: Doğru olduğu ispatsız kabul edilen matematiksel ifadedir…
Alan: Bir yüzey parçasının ölçüsüdür… Bir yüzeyde birim yüzeyin kaç defa olduğunu göste-ren sayıdır…
Alt Küme: Bir kümenin elemanlarının sayısına göre birerli, ikişerli ya da daha fazla sayıda
gruplarla oluşturduğu kümedir… Boş küme her kümenin alt kümesidir…
Analitik Düzlem: Üzerine koordinat sistemi yerleştirilmiş düzlemdir…
Analitik Geometri: Noktaların koordinatlarının sayısal fonksiyonları aracılığıyla bir koordi-nat sisteminde gösterilen geometrik nesneleri inceleyen matematik koludur…
Apsis: Koordinat düzleminde bir noktayı gösteren sıralı ikilinin birinci terimidir… (1,9) ikilisiyle gsterilen noktanın apsisi 1 dir…
Apsis Ekseni: Koordinat düzleminde yatay eksen, x eksenidir…
Ar: 100 metrekarelik arazi ölçü birimidir…
Arada Olma: Aynı doğru üzerinde farklı üç noktadan birisinin diğer ikisinin arasında olma-sıdır…
Aralarında Asal Sayılar: En büyük ortak bölenleri 1 olan sayma sayılarıdır… 4 ile 15 aralarında asaldır…
Aritmetik: 1. Toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi dört işlemin tanımına temel olan tamsayılar kümesinin özellikleri kurulu matematik koludur… 2. Hesaplama ve varsayım kur-ma biçimidir…
Aritmetik Orta: Sonlu bir sayı kümesi elemanları toplamının, bu elemanların sayısına bölü-müyle ortaya çıkan sayıdır…
Asal Çarpanlara Ayırma: Bir sayma sayısı asal çarpanlarının çarpımı şeklinde yazma-dır… 24 = 2 x 2 x 2 x 3 gibi…
Asal Sayı: 1 ve kendisinden başka böleni olmayan sayıdır…
Aykırı Doğrular: Aynı düzlemde olmayan ve kesişmeyen doğrulardır…
Ayrık Kümeler: Ortak elemenları olmayan kümelerdir…
Ayrık Olay: Meydana gelişi başka bir olaya bağlı olmayan olaydır…
Ayrıt: Bir cismin iki yüzeyinin arakesitidir…
Bağıntı: Bir kartezyen çarpımın alt kümesidir…
Basit Kapalı Eğri: Düzlemde herhangi bir noktadan bir kez geçmek üzere, çizime başlanılan noktada biten eğridir…
Bileşik Önerme: Birden fazla basit önermeden oluşan önermedir…
Binom: Dereceleri ya da değişkenleri farklı iki terimden oluşan polinomdur…
Bire Bir Eşleme: İki kümenin elemanları arasında, bir elemana karşı yalnız bir eleman alınarak yapılan eşlemedir…
Bire Bir Fonksiyon: Tanım kümesinin her bir elemanını yine kendisine eşleyen fonksiyondur…
Birleşim İşlemi: Kümelerin tüm elemanlarından oluşan kümelerin bulunmasıdır…
Birleşim Kümesi: Kümelerin tüm elemanlarının oluşturduğu kümedir…
Boş Küme: Hiçbir elemanı olmayan kümedir…
Boyut: Uzunluk, genişlik ve yükseklikten herbiridir…
Bölen: Bir bölme işleminde bölünenin kaç eşit parçaya ayrıldığını gösteren sayıdır…
Bölüm: Bölme işleminde bölünen içinde bölenin kaç defa olduğunu gözteren sayıdır…
Bölünen: Bölme işleminde eşit kısımlara ayrılmak istenen sayıdır…
Bütünler Açılar: Ölçüleri toplamı 180° olan iki açıdır…
Büyük Çember: Küre yüzeyi ile kürenin merkezinden geçen düzlemin arakesitidir…
Büyük Daire: Küre cismi ile kürenin merkezinden geçen düzlemin arakesitidir..
Cisim: Bir küme ve bu küme üzerinde tanımlanmış iki işlemin belli şartları taşımasıdır… Çap: Çemberin merkezinden geçen kiriştir…
Çarpan: Bir çarpma işlemindeki sayılardan herbiridir…
Çarpanlara Ayırma: Bir sayma sayısını en aziki sayının çarpımı şeklinde yazmadır…
Örnek: 48 = 6 x 8
Çarpım: Çarpma işleminin sonucudur…
Çelişki: Doğruluk değeri daima “0″ olan bileşik önermedir…
Çember: Düzlemde sabit bir noktadanaynı uzaklıkta bulunan noktaların kümesidir…
Çembersel Bölge: Çember ile çemberin iç bölgesinin birleşimidir…
Çıkan: Çıkarma işleminde, eksilenden ne kadar eksiltileceğini gösteren sayıdır…
Çift Gerektirme: Totoloji olan iki yönlü koşullu önermedir…
Çift Sayı: 2 ile tam bölünebilen sayıdır…
Dar Açı: Ölçüsü 90° den küçük olan dar açıdır…
Dekametre: 10 metrelik uzunluk ölçü birimidir…
Dekar: 10 ar veya 1000 m2 lik arazi ölçü birimidir…
Denk Kümeler: Birebir eşlenebilen, eleman sayıları eşit olan kümelerdir…
Derece: Bir çemberin 1 / 360 lık yayını gören merkez açının ölçüsü 1 derecedir…
Dikdörtgen: Düzlemde üçü doğrusal olmayan A , B , C , D noktalarının birleşiminden elde edilen dörtgenin açıları dik ise [AB] , [BC] , [CD] , [DA] doğru parçalarının birleşim kümesidir…
Dikdörtgenler Prizması: Altı tane dikdörtgensel bölgenin birleşiminden oluşan kapalı bölgedir…
Dikdörtgensel Bölge: Dikdörtgen ile iç bölgesinin birleşim kümesidir…
Dikdörtgenler Prizması Cismi: Dikdörtgenler prizması ile içinin birleşimidir…
Dik Üçgen: Bir açısı dik olan üçgendir…
Doğal Sayı: N = {0,1,2,3,4,…} kümesinin elemanlarıdır…
Doğru Açı: Ölçüsü 180° olan açıdır…
Eksilen: Çıkarma işleminde azaltılması istenen sayıdır…
Eleman: Bir kümeyi oluşturan nesnelerden herbiridir…
En Büyük Ortak Bölen: İki veya daha çok sayma sayısını ortak olarak bölen sayma sayılarının en büyüğüdür…
En Küçük Ortak Kat: İki veya daha çok sayma sayılarının ortak katlarının en küçüğü olan sayıdır…
Eş Üçgenler: Karşılıklı kenarlarının uzunlukları eşit ve karşılıklı açıların ölçüleri eşit olan üçgenlerdir…
Eşit Kümeler: Aynı elemanlardan oluşan kümelerdir…
Evrensel Küme: Üzerinde çalışılan konuyla ilgili olan tüm elemanları içeren kümedir…
Evrensel Niceleyici: ile gösterilir ve “her” ya da “bütün” diye okunur…
F Fonksiyonunun Değer Kümesi: A dan B ye f fonksiyonu verildiğinde, B kümesidir…
F Fonksiyonunun Görüntü Kümesi: A dan B ye f fonksiyonu verildiğinde, f(A) kümesidir…
F Fonksiyonunun Tanım Kümesi: A dan B ye f fonksiyonu verildiğinde, A kümesidir…
Faiz: Bankaya yatırılan paranın belirli bir süre sonunda getirdiği kazançtır…
Fark: Çıkarma işleminin sonucudur…
Fonksiyon: Çıkış kümesinin her elemanına, en çok bir görüntü eşilk ettiren bağıntıdır…
G Bileşke F Fonksiyonu: f : A –> B ve g : B –> C birer fonksiyon olmak üzere, A dan C ye (gof)(x) = g( f(x) ) kuralı ile belirlenen fonksiyondur…
Genişlik: Dikdörtgen veya dikdörtgenler prizmasında boyutlardan biridir…
Gerektirme: Totoloji olan şartlı önermedir…
Görüntü: Sayı ekseni üzerinde bir sayıya karşılık gelen noktadır…
Grup: Bir küme ve bunun üzerinde tanımlanan bir işlemin belli şartları taşımasıdır…
Hacim: Kapalı uzay parçasının ölçüsüdür… Bir uzay parçasında birim hacimin kaç defa olduğunu gösteren sayıdır…
Halka: Bir küme ve bu küme üzerinde tanımlanmış iki işlemin belli bazı şartları taşımasıdır…
Hektar: 100 ar veya 10000 m² lik arazi ölçüsü birimidir…
Hektometre: 100 metrelik uzunluk ölçü birimidir…
Hipotez: p => q teoreminde p önermesidir…
Hüküm: p => q teoreminde q önermesidir…
Işın: Doğruda ayırma noktası ile bu noktanın bir yanında bulunan noktaların oluşturduğu kümedir…
İçine Fonksiyon: Örten olmayan fonksiyon.
İhtimal: Bir olayın olabilme şansını belirten sayıdır…Olasılık…
İki Kümenin Birleşimi: İki kümenin elemanlarından oluşan kümedir…
İki Kümenin Kesişimi: İki kümenin ortak olan elemanlarından oluşan kümedir…
İki Yönlü Koşullu Önerme: pq biçimindeki bileşik önermedir…
İkili: İki nesnenin oluşturduğu sıralı ikilidir…
İkili İşlem: Bir kümenin iki elemanından gene bu kümeye ait bir elemanın elde edilmesini sağlayan kuraldır…
İrrasyonel Sayı: Rasyonel olmayan sonsuza kadar devreden sayıdır… Örnek: = 3,1415…
İskonto: Bir malın satış fiyatı üzerinden yapılan indirimdir…
İspat: Bir teoremin hükmünün kesin olarak doğru olduğunun gösterilmesidir…
İşlem: A x A nın bir alt kümesinden A ya fonksitondur…
Kalan: Bölme işleminde bölünenden artan veya çıkarma işlemindeki farktır…
Kapalı Bölge: Basit bir kapalı eğri ile bu eğrinin iç bölgesinin birleşimidir…
Kapsama: Bir kümenin başka bir kümeyi içine almasıdır…
Kare: Bütün kenarları eş ve karşılıklı açıları dik olan dörtgendir…
Kental: 100 kg’lık ağırlık ölçü birimidir…
Kesen: Çemberi farklı iki noktada kesen doğrudur…
Kesir: Bütünün eş parçalarından bir veya birkaçını gösteren sayıdır…Örnek: 5/7 , 8/9 gibi…
Kesişen Doğrular: Yalnız bir ortak noktaları olan doğrulardır…
Kesişim İşlemi: Kümelerin ortak elemanlarının oluşturduğu kümenin bulunmasıdır…
Kesişim Kümesi: Kümelerin ortak elemanlarından oluşan kümelerdir…
Kiriş: Uç noktaları çember üzerinde olan doğru parçasıdır…
Kombinasyon: n, r doğal sayı ve r£n olmak üzere, n elemanlı bir A kümesinin r elamanlı her alt kümesine A kümesinin r li kombinasyonu ya da kombinezonu denir…
Komisyon: yapılan bir alışverişte, aracı olan kimseye yaptığı hizmet karşılığı ödenen para-dır…
Komşu Açılar: Birer kenarları ortak, diğer kenarları bu kenara göre farklı tarafta bulunan iki açıdır…
Komşu Bütünler Açılar: Ölçüleri toplamı 180° olan komşu açılardır…
Komşu Tümler Açılar: Ölçüleri toplamı 90° olan komşu açılardır…
Koni: Tabanı dairesel ya da elips biçiminde olan ve yukarı doğru gitgide daralarak sivrilen cisimdir…
Konik: Koni biçiminde olan…
Koordinat Düzlemi: Birbirini dik kesen, yönlendirilmiş iki doğrunun belirttiği düzlemdir…
Küçük Daire: Küre cismi ile kürenin merkezinden merkezinden geçmeyen düzlemin arake-sitidir..
Küçük Çember: Küre kapalı yüzeyi ile kürenin merkezinden geçen düzlemin arakesitidir…
Küp: Altı yüzü de karesel bölge olan prizmadır…
Küre: Uzayda, sabit bir noktaya eşit uzaklıkta bulunan noktaların kümesidir…
Kürenin İçi: Küre merkezine uzaklıkları kürenin yarıçapından küçük olan noktaların kümesidir…
Matematik Sistem: Bir küme ve bu küme üzerinde tanımlanmış bir veya daha çok işlemden oluşan sistemdir…
Modüler Aritmetik: m>1 ve m doğal sayılar kümesinin bir elemanı olarak, tamsayıların m ile bölümünden kalan sınıfları ile yapılan aritmetiktir…
Mutlak Değer: x reel sayılar kümesinin bir elemanı olarak, sayı doğrusunda x e karşılık gelen noktanın başlangıç noktasına uzaklığı, x in mutlak değeridir… | x | olarak gösterilir…
Nesne: “Kişi” ya da “Kimse” ile anlatılan varlıkların dışında kalan ağırlığı, kütlesi olan her türlü varlıklardır…
Nicelik: Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen, azalıp çoğalabilen özelliği yani miktarıdır…
Nitelik: Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özelliktir…
Nokta: İki doğrunun kesiştiği yerde bulunan çok küçük boyutlu uzay öğesidir…
Olasılık: Bir olayın olabilme şansını gösteren sayıdır…
Olmayana Ergi Metodu: Bir teoremde hükmün değilini doğru varsayıp hipotezin değilini elde ederek yapılan ispattır…
Ondalık Açılım: Bir ondalık kesrin virgül ile gösterilmesidir…Örnek: 2 / 5 = 0,4 gibi…
Ondalık Kesir: Paydası 10 un tam kuvveti şeklinde olan veya bu duruma getirilebilen sayılardır…
Oran: Aynı ölçü birimi ile ölçülebilen çoklukların veya iki kümenin elemanlarının bölüm yoluyla karşılaştırılmasıdır….
Orantı: İki oranın eşitliğidir… a,b,c,d gerçek sayıları için a/b = c/d eşitliği bir orantıdır…
Ortak Bölen: Birden fazla sayma sayısını kalansız olaraka bölen sayma sayısıdır…
Ortak Kat: Birden fazla sayma sayısının katı olan sayma sayısıdır…
Paralel Doğrular: Bir düzlem içinde olup ortak noktaları bulunmayan doğrulardır…
Paralelkenar: Karşılıklı kenarları paralel olan dörtgendir…
Permütasyon: Bir kümenin ya da küme parçalarının elemanlarının belli bir sıraya göre dizilişleridir…
Permütasyon Fonksiyonu: A dan A ya bire bir olan fonksiyondur…
Rakam: Sayıları yazmak için kullanılan işaretlerdir…
Rasyonel Sayı: a,b birer tamsayı, b sıfır olmamak şartıyla a/b şeklinde yazılabilen sayıdır…
Reel Sayılar: Rasyonel ve irrasyonel sayıların birleşimi olan kümedir…
Sabit Fonksiyon: Tanım kümesinin bütün elamanlarını değer kümesinin aynı elamnı ile eşleyen fonksiyondur…
Sayı Doğrusu: Bir doğru üzerinde bir başlangıç noktası alınıp sağa doğru eşit aralıklarla noktalar işaretlerle , başlangıç noktası 0, diğer noktalar sıra ile 1,2,3,… ile eşlenirse elde edilen şekil bir sayı doğrusu olur…
Sayma Sayısı: {1,2,3,4,…} kümesinin elemanlarından herbiridir…
Sembol: Belirlenmiş bir anlamı olan resim, şekil, harf gibi işaretlerdir… Simge…
Sıralı İkili: Kartezyen çarpım kümesinin elemanlarıdır…
Sıfır Fonksiyonu: f(x)=0 kuralı ile verilen fonksiyondur…
Sonlu Küme: Hiç bir özalt kümesi ile birebir eşlenemeyen kümedir…
Sonsuz Küme: En az bir özalt kümesi ile birebir eşlenebilen kümedir…
Tam Açı: Ölçüsü 360° olan açıdır…
Tamsayılar: Z = {…, - n,…, -1,0,1,2,3,…n,…} sayı kümesidir…
Tek Sayı: Çift olmayan tamsayıdır…
Terim: Toplama ve çıkarma işlemlerinde toplanan veya çıkan sayılardan her biri…
Ters Eleman: A kümesinde tanımlı bir * işleminin etkisiz elemanı e olduğuna göre
a * x = x * a = e koşulunu sağlayan x elemanı a elemanının * işlemine göre ters elemanıdır…
Ters Rasyonel Sayılar: Çarpımları 1 olan iki rasyonel sayıdan her biridir…
Totoloji: Doğruluk değeri daima 1 olan bileşik önermedir…
Tümler Açılar: Ölçüleri toplamı 90° olan iki açıdır…
Uzay: Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz sayıda noktaların oluşturduğu kümedir…
Uzunluk: Dikdörtgen veya dikdörtgenler prizmasındaki boyutlardan biridir…
Varlıksal Niceleyici: sembolü ile gösterilir ve “en az bir” veya bazı anlamlarını taşır…
Venn Şeması: Bir kümenin elemanlarının bir kapalı eğri içine yazılarak gösterilmesidir…
Vektör: Doğrultuları, yönleri ve boyları aynı olan yönlü doğru parçalarının kümesidir…
Yamuk: Yalnız iki kenarı paralel dörtgendir…
Yarıçap: Çemberin merkezini herhangi bir noktasına birleştiren doğru parçasıdır…
Yay: Çember üzerinde farklı iki nokta ile sınırlı çember parçasıdır…
Yönlü Doğru Parçası: Bir ucu başlangıç, diğer ucu bitiş noktası olarak seçilen doğru parçasıdır…
Yer Vektörü: Başlangıç noktası orijinde olan vektördür…
Zıt Işınlar: Başlangıç noktaları aynı (ortak), bileşimleri bir doğru oluşturan ışınlardır…
Zıt Vektörler: Başlangıç noktası, doğrultuları ve uzunlukları aynı, yönleri zıt olan vektörlerdir…

//mutlumatematik.sitemynet.com/sozluk/den alınmıştır. öğrencilerin faydalanmaları için.

Selami ALKAN (SND) Safranbolu / 2007

MATEMATİK TERİMLER SÖZLÜĞÜ (3)

1-Elemanı olmayan kümeye BOŞ KÜME denir.
2-Eleman sayıları eşit olan kümelere DENK KÜMELER denir.
3-Aynı elemanlardan oluşan kümelere EŞİT KÜMELER denir.
4-Ortak elemanları olmayan kümelere AYRIK KÜMELER denir.
5-Bir kümenin elemanlarından oluşan diğer kümeye o kümenin ALT KÜMESİ denir.
6-İki veya daha fazla kümenin elemanlarından oluşan kümeye BİRLEŞİM KÜMESİ denir.
7- İki veya daha fazla kümenin ortak elemanlarından oluşan kümeye KESİŞİM KÜMESİ denir.
8-Birden (1) başlayarak sonsuza kadar devam eden sayılara SAYMA SAYILARI denir.
9-Sayma sayılarına sıfırın (0) katılmasıyla oluşan sayılara DOĞAL SAYILAR denir.
10-Bir sayıyı oluşturan rakamların bulunduğu yerlere BASAMAK denir.
11-Basamaklar sağdan sola doğru üçer üçer gruplara ayrılır.Bu gruplara BÖLÜK denir.
12-Rakamların sayıda bulunduğu basamağa göre aldığı değere BASAMAK DEĞERİ; basamağa bağlı olmadan aldığı değere SAYI DEĞERİ Denir.
13-Kesirler BASİT,BİLEŞİK ve TAMSAYILI olmak üzere üçe ayrılır
14-Kesir sayısında üstteki rakam PAY; alttaki rakam PAYDA dır.
15-Payı paydasından küçük olan kesirlere BASİT KESİR denir.
16-Payı paydasına eşit veya payı paydasından büyük olan kesirlere BİLEŞİK KESİR denir.
17-Bir sayma sayısı ve basit kesir ile birlikte yazılan kesirlere TAM SAYILI KESİR denir.
18-Paydaları eşit olan kesirlerden payı büyük olan kesir daha büyüktür.
19-Payları eşit kesirlerden paydası küçük olan daha büyüktür.
20-Pay ve paydaları eşit değilse önce paydalar eşitlenir daha sonra bakılır payı büyük olan daha büyüktür.
21-Bileşik kesir basit kesirden daha büyüktür.
22-Tam sayılı kesirlerde tam sayısı büyük olan kesir diğerinden büyüktür.
23-Paydası 10,100,1000….. gibi 10 ve 10 un katları olan kesirlere ONDALIK KESİR denir.
24-Bir ondalık kesirde virgülün solundaki basamaklar TAM KISIM; sağındaki basamaklar ONDALIK KISIMdır.
25-Kesirlerde Dört İşlem Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:
TOPLAMA:Paydalar eşit ise paylar toplanır payda aynen yazılır.Paydalar eşit değilse paydalar eşitlendikten sonra paylar toplanır pay kısmına yazılır payda aynen yazılır.
ÇIKARMA:Toplama işleminin aynısıdır.Paydalar eşit ise paylar çıkarılır payda aynen yazılır.Paydalar eşit değilse paydalar eşitlendikten sonra paylar çıkarılır pay kısmına yazılır payda aynen yazılır.
ÇARPMA: Paylar pay ile paydalar payda ile çarpılarak bulunan pay pay kısmına bulunan payda payda kısmına yazılır.Payda eşitlemesi yoktur.
BÖLME: Birinci kesir aynen yazılır ikinci kesir ters çevrilir ve birinci kesir ile çarpılır.
26-Ondalıklı kesir toplanır veya çıkarılırken tam kısım tam kısım ile toplanır veya çıkarılır kesir kısım yani ondalıklı kısım ondalıklı kısım ile toplanır veya çıkarılır.
27-Bir bölme işleminde bölünen,bölen,bölüm ve kalan vardır.Bölünen =( Bölen*Bölüm )+ Kalan
28-Bölünebilme Kuralları:
2 ile bölünebilme:Birler basamağı çift ( 0,2,4,6,8 ) olan doğal sayılar 2 ile kalansız bölünebilir.
3 ile bölünebilme:Rakamlarının sayı değerleri toplamı 3 ve 3 ün katı ( 3,6,9,12,15….) olan doğal sayılar 3 ile kalansız bölünebilir.
4 ile bölünebilme:Son iki basamağı ( yani birler ve onlar basamağı) 4 ve 4 ün katı olan ( 4,8,12,16,20…) doğal sayılar 4 ile kalansız bölünür.
5 ile bölünebilme:Birler basamağı 0 ve 5 olan doğal sayılar 5 ile kalansız bölünebilir.
6 ile bölünebilme:2 ve 3 ile bölünebilen doğal sayılar 6 ile kalansız bölünebilir.
9 ile bölünebilme:Rakamlarının sayı değerleri toplamı 9 ve 9 un katı olan (9,18,27,36,45…) doğal sayılar 9 ile kalansız bölünebilir.
10 ile bölünebilme: Birler basamağı sıfır ( 0 ) olan doğal sayılar 10 ile kalansız bölünebilir.
25 ile bölünebilme: Son iki basamağı 00 veya 25 ve katları ( 25,50,75 )olan doğal sayılar25 ile kalansız bölünebilir.
29-Bir ondalık kesri 10 a bölerken virgül bir basamak sola;100 e bölerken virgül iki basamak sola;1000 e bölerken virgül üç basamak sola kaydırılır.Gerekirse eksik basamaklar yerine sıfır konur.
30-Problem çözerken geçen ifadelerden katı (ÇARPMA);fazlası (TOPLAMA); eksik (ÇIKARMA) işlemi anlamına gelir.
31- Ardışık doğal sayılar birer birer artar,ardışık tek veya çift doğal sayılar ikişer ikişer artar.
32- Hareket Problemlerinde Kullanılabilecek Formüller:
Yol = Hız*Zaman ( Yol eşittir Hız çarpı Zaman )
Hız = Yol / Zaman ( Hız eşittir Yol bölü Zaman )
Zaman = Yol / Hız ( Zaman eşittir Yol bölü Hız )
Ortalama Hız = Toplam Yol / Toplam Zaman ( Ortalama Hız eşittir Toplam Yol bölü Toplam Zaman )
33- Karışımın Fiyatı = Karışıma Verilen Para / Karışımın Miktarı
34- Aritmetik Ortalama = Sayıların Toplamı / Sayıların Adedi
35- Bütünü bulmak için verilen sayıyı kesrin payındaki sayıya böler ve bulduğumuz sayıyı kesrin paydasındaki sayıyla çarparız.
36- Uzunluk Ölçüler:
Temel Birim: Metredir.Sembolü ( m )
Katları: Kilometre ( km ) ; Hektometre ( hm ) ; dekametre ( dam )
Askatları: Desimetre ( dm ) ; Santimetre ( cm ) ; Milimetre ( mm )
37- Uzunluk ölçüleri 10 ar 10 ar büyür ve 10 ar 10 ar küçülür.
38- 1 km = 10 dam = 100 hm = 1000 m
1 m = 10 dm = 100 cm = 1000 mm
39- Ağırlık ( Kütle ) Ölçüleri:
Temel Birim Gramdır.Sembolü ( g )
Katları: Kilogram ( kg ) ; Hektogram ( hg ) ; Dekagram ( dag )
Askatları: Desigram ( dg ) ; Santigram ( cg ) ; Miligram ( mg )
40-1 Kental = 100 kg ve 1 Ton = 1000 Kg dir.
41-Kütle ölçüleri 10 ar 10 ar büyür ve 10 ar 10 ar küçülür.
42- BRÜT KÜTLE: Bir maddenin kabı ile birlikte olan kütlesidir.
BRÜT KÜTLE:Net Kütle + Dara
43- DARA: bir maddenin bulunduğu kabın kütlesidir.
DARA: Brüt Kütle – Net Kütle
44- NET KÜTLE: Brüt kütleden daranın çıkarılmasıyla bulunan kütledir.
NET KÜTLE: Brüt Kütle – Dara
45- Sıvı Ölçüleri:
Temel Birim Litredir.Sembolü ( l )
1 Litre = 1 dm3 ( Bir desimetre küp yani dm üzeri 3 )
Katları: Kilolitre ( kl ) ; Hektolitre ( hl ) ; Dekalitre ( dal )
Askatları: Desilitre ( dl ) ; Santilitre ( cl ) ; Mililitre ( ml )
46- Sıvı ölçüleri 10 ar 10 ar büyür ve 10 ar 10 ar küçülür.
47- Hacim Ölçüleri:
Temel Birim Metreküptür.Sembolü m3 ( yani m üzeri 3 )
Katları: Kilometreküp ( km3 ) ; Hektometreküp ( hm3 ) ; Dekametreküp ( dam3 )
Askatları: Desimetreküp ( dm3 ) ; Santimetreküp ( cm3 ) ; Mililitre küp ( mm3 )
48- Hacim ölçüleri 1000 er 1000 er büyür ve 1000 er 1000 er küçülür.
49-Dört tür grafik vardır: Şekil,Sütun,Çizgi ve Daire grafikleri.
50- Açı çeşitleri şunlardır: Dar, Dik, Geniş, Doğru ve Tam Açı
Dar Açı: 90 dereceden küçük açı.
Dik Açı: 90 derece olan açı.
Geniş Açı: 90 dereceden büyük 180 dereceden küçük olan açı.
Doğru Açı: 180 derece olan açı
Tam Açı: 360 derece olan açı.
51- Bir üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir.
52- Üçgen Çeşitleri:
Kenarlarına Göre Üçgenler: Çeşitkenar, İkizkenar, Eşkenar
Açılarına Göre Üçgenler: Dar açılı üçgen, Dik açılı üçgen ve Geniş açılı üçgen
53- ÇEŞİTKENAR ÜÇGEN: Kenarları farklı uzunlukta olan üçgendir.
İKİZKENAR ÜÇGEN: İki kenarının uzunluğu eşit olan üçgendir.
EŞKENAR ÜÇGEN: Üç kenarının da uzunluğu eşit olan üçgendir.
54- DAR AÇILI ÜÇGEN: Üç açısı da dar açı olan üçgen.
DİK AÇILI ÜÇGEN: Bir açısı dik olan üçgen.
GENİŞ AÇILI ÜÇGEN: Bir açısı geniş açı olan üçgen.
55-Bir üçgende yalnızca bir açı 90 derece olabilir.
56- Üçgenin çevresi üç kenarının uzunlukları toplamına eşittir.
Üçgenin Çevresi = Ç = a + b + c
57-Üçgenin alanı bir kenar uzunluğu ile bu kenara ait yükseklik uzunluğunun çarpımının yarısına eşittir.
58- Dik üçgenin alanı = ( Taban * Yükseklik ) / 2
59- Dörtgen çeşitleri şunlardır: Kare, Dikdörtgen, Paralel kenar, Yamuk ve Eşkenar Dörtgen
60- Karenin Çevresi dört kenarının toplamına ya da bir kenarının uzunluğunun 4 ile çarpımına eşittir.
Ç = a + a + a + a Karenin Alanı bir kenarının uzunluğunun kendisi ile çarpımına eşittir.
A = a * a61- Dikdörtgenin çevresi kısa ve uzun kenarlarının toplamına eşittir.
Dikdörtgenin Çevresi = 2 * ( a + b )
Dikdörtgenin alanı kısa ve uzun kenarlarının çarpımına eşittir.
Dikdörtgenin Alanı = a * b
62- Paralel kenarın çevresi dikdörtgenin ki ile aynıdır yani kısa ve uzun kenarlarının toplamına eşittir.
Paralel kenarın Çevresi = 2 * ( a + b )
Paralel kenarın alanı bir kenarı ile bu kenara ait yüksekliğin çarpımına eşittir.
63- Eşkenar dörtgenin çevresi de aynı karenin ki gibidir yani bir kenarının uzunluğunun 4 ile çarpımına eşittir.
64- Yamuğun çevresi dikdörtgen ve paralel kenar gibidir yani dört kenarının uzunluğunun toplamına eşittir.
65- Düzlem üzerindeki sabit bir noktadan eşit uzaklıkta bulunan noktalar kümesine ÇEMBER denir.
66- Çemberin farklı iki noktasını birleştiren doğru parçasına KİRİŞ denir.
67- Merkezden geçen kirişe ÇAP denir.
68- Çapın yarısına YARIÇAP denir.
69- Çemberi bir noktadan kesen doğruya TEĞET denir.
70-Çembere ait iki nokta arsında kalan çember parçasına YAY denir.
71- Tüm Çember 360 derecelik bir Yay ; Yarım Çember 180 derecelik bir Yay ; Çeyrek Çember 90 derecelik bir Yaydır.
72- Çember ile iç bölgesinin birleşmesiyle DAİRE oluşur.
73- Çemberin Uzunluğu = Ç = 2 * p * r
74- Dairenin Alanı = A = p * r * r
75- Geometrik cisimler şunlardır : Küp, Prizma, Silindir, Küre, Koni, Piramit

Devamı Burada!!!
Related Posts with Thumbnails
Copyright © 2009-2010 Zafer GÜVEN - İletişim ve Msn Adresi: thaibokscu@gmail.com

Site içerisindeki içerikler izinsiz kopyalanamaz, alıntı yapılamaz.Yapılacak alıntılarda sitemiz belirtilmelidir.
Matematik Günlüğü © 2008 Template by:
SkinCorner